TikTok ve ana şirketi Salı günü, Başkan Biden’ın geçen ay imzaladığı ve bir yıl içinde bir alıcı bulmadığı takdirde uygulamayı ülke çapında yasaklayan bir yasa nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı yasal bir itirazda bulundu. Columbia Bölgesi Temyiz Mahkemesi’ne sunulan dilekçede şirket, mevzuatın anayasanın sınırlarını aştığını ve milyonlarca Amerikalının konuşmasını bastırdığını söyledi. Dosyaya göre, “TikTok’u yasaklamak o kadar açık bir şekilde anayasaya aykırıdır ki, yasanın sponsorları bile bu gerçeği kabul etmiş ve bu nedenle kanunu bir yasak olarak değil, yalnızca TikTok’un sahipliğine ilişkin bir düzenleme olarak göstermek için büyük çaba sarf etmişlerdir.” Kongreden yıldırım hızıyla geçen ve TikTok içindeki birçok kişiyi hazırlıksız yakalayan yasa, TikTok’u dokuz ay içinde Çinli olmayan bir şirkete satılmaya zorlamayı amaçlıyor ve olası bir satış söz konusuysa üç aylık bir uzatma ihtimali de var. TikTok’un avukatları, “yasanın şirkete yanlış bir seçenek sunduğunu, çünkü ana şirketi ByteDance’tan tamamen ayrılmanın, ticari ve teknolojik olarak değil, yasal olarak imkansız olduğunu ve kesinlikle yasanın gerektirdiği 270 günlük zaman çizelgesinde de mümkün olmadığını” söylüyor. Georgetown Üniversitesi’nde teknoloji düzenlemeleri konusunda uzmanlaşmış bir hukuk profesörü olan Anupam Chander, TikTok’un bu yasal mücadeleyi kaybetmesi halinde, muhtemelen ABD’de kapanacağını söyledi.
Chander bir röportajında, “TikTok için sorun, Çin’de bu yükümlülükleri barındıran bir ana şirkete sahip olmalarıdır, fakat ABD’nin ifade özgürlüğü kurallarına göre yaşamaya çalışıyorlar. Asıl soru, Amerikan mahkemelerinin bunun mümkün olduğuna inanıp inanmayacağıdır.” dedi. TikTok, yasanın “spekülatif ve analitik olarak kusurlu endişelere” dayandığını söylüyor Washington’daki milletvekilleri, TikTok’un Çinli sahibi ByteDance’ın popüler uygulamayı Amerikalılar hakkında casusluk yapmak ya da tehlikeli dezenformasyon yaymak için kullanabileceğinden korkarak uzun zamandır TikTok’a şüpheyle yaklaşıyor. Ancak şirketin yasal dilekçesinde TikTok’un avukatları, “ulusal güvenlik” çağrısında bulunmanın hükümete ‘Birinci Değişikliği’ ihlal etmek için ücretsiz bir geçiş izni vermediğini söylüyor, özellikle de TikTok, Çin hükümetinin uygulamayı Amerikalılara karşı bir silah olarak kullandığına dair kamuya açık bir kanıt sunulmadığını savunuyor. Dosyalamaya göre, yasa “veri güvenliği ve içerik manipülasyonu ile ilgili spekülatif ve analitik olarak kusurlu, aslında temellendirilmiş olsa bile, çok daha az kısıtlayıcı ve daha dar bir şekilde uyarlanmış araçlarla ele alınabilecek endişelere” dayanmaktadır. Anayasa akademisyenleri, hükümetin konuşmayı yasal bir itirazdan kurtulacak şekilde kısıtlamasının çok az yolu olduğunu söylüyor. Bu yollardan biri, hükümetin ulusal güvenlik riski olduğunu gösterebilmesidir. Hukuk uzmanları ayrıca, hükümetin konuşmanın bastırılmasının, masadaki en az kısıtlayıcı seçenek olduğunu göstermesinin de kilit önem taşıdığını söylüyor.
TikTok, kongrenin hükümetin ulusal güvenlik kaygılarını ele almanın daha az kısıtlayıcı yollarını göz ardı ettiğini söyledi. Başvuruda, “Kongre bunu yapabiliyorsa, ulusal güvenliği öne sürerek ve herhangi bir gazetenin ya da web sitesinin yayıncısına kapatılmamak için satış yapmasını emrederek ‘Birinci Değişikliği’ atlatabilir. Ve TikTok için, böyle bir elden çıkarma, Amerikalıları küresel toplumun geri kalanından ayıracaktır.” deniliyor. TikTok kullanıcılarının %90’ından fazlası Amerika dışında olduğu için Georgetown’dan Chander, ABD merkezli uygulamanın farklı bir sahibine satılmasının kendi işini baltalayacağını söyledi. Chander bir röportajında, “TikTok Kanada’yı farklı bir şirket yönetirken, gerçekten bir ‘TikTok ABD’ oluşturamazsınız,” dedi. “Esasen yaptığınız şey, iki TikTok arasında bir rakip oluşturmaktır” dedi. “Bilyelerinizi ateş pahasına satmak yerine, ABD dışına çıkarıp para kazanmayı ummak daha iyi olabilir.” ifadelerini kullandı. TikTok’u eleştirenler uygulamaya, “telefonunuzdaki casus balon” diyor. Dosyalama, TikTok için en önemli savaşın ne olabileceğini ortaya koyuyor. Eski Başkan Trump’ın 2020 yazında bir kararname ile uygulamayı yasaklamaya çalışmasından bu yana TikTok, varlığına yönelik yasal zorlukları savuşturuyor. Bu çaba, federal mahkemeler tarafından engellendi. O zamandan bu yana, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler; TikTok’a, video akışı uygulamasının sahibi olan Pekin merkezli teknoloji devi ByteDance ile bağlarını koparması için baskı yapma çağrıları etrafında nadir bir birlik anı gösterdiler.
Kongre daha önce hiç bu kadar popüler bir sosyal medya uygulamasını tamamen yasaklayabilecek bir yasayı kabul etmemişti ki bu ABD hükümetinin otoriter ülkeleri yapmakla eleştirdiği bir hareketti. Ancak TikTok söz konusu olduğunda milletvekilleri uygulamayı “telefonunuzdaki casus balon” olarak nitelendirerek Çin hükümetinin, ABD vatandaşlarının kişisel verilerine nasıl erişebileceğini vurguladılar. Washington’da, Pekin’in platformda hangi videoların öne çıkarılacağını dikte ederek Amerikalıların görüşlerini etkileyebileceğine dair endişeler de devam ediyor. Bu endişe başkanlık seçimlerine yedi ay kala daha da arttı. Yine de şimdiye kadarki korkular gerçekten de varsayımsal kalıyor. Çin hükümetinin TikTok’u bir casusluk veya veri toplama aracı olarak kullanmaya çalıştığına dair kamuya açık bir örnek yok. Ve Çin hükümetinin, TikTok’un 170 milyondan fazla Amerikalı kullanıcısının, her gün uygulamada gördükleri üzerinde etkin bir kontrolü olduğuna ilişkin delil de yok. TikTok, ABD’ye anlaşmayı ihlal etmesi halinde uygulamayı kapatacak bir plan sunduğunu söylüyor TikTok ise ABD’deki operasyonunu Çinli ana şirketinden ayırmak için ‘Teksas Projesi’ olarak adlandırılan bir plana 2 milyar dolar yatırım yaptığını açıkladı. Amerikalıların tüm verilerini yabancı sunuculardan sildi ve tüm verileri Austin merkezli teknoloji şirketi Oracle tarafından denetlenen ABD topraklarındaki sunuculara taşıdı. Plan, ABD’li kanun yapıcılar ve kullanıcılarla güven inşa etmeyi amaçlasa da, verilerin hala Kaliforniya ve Pekin’deki personel arasında hareket ettiğini gösteren raporlar ortaya çıktı. Salı günü yapılan başvuruda TikTok, uygulamayı beş yıldır inceleyen ABD’deki Yabancı Yatırım Komitesi’ne, bir ulusal güvenlik planında belirtilen şartları ihlal etmesi halinde, ABD’nin TikTok’u askıya almasına izin verecek bir anlaşma sunduğunu söyledi.
Ancak TikTok’un avukatları dilekçede, anlaşmanın “siyasi açıdan uygun ve cezalandırıcı yaklaşım lehine” bir kenara itildiğini belirtiyor. Eski ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, uygulama satılık olmasa da TikTok’u satın almak için teklif vereceğini iddia ediyor TikTok’a satış ya da kapatılma ültimatomu veren yeni yasaya rağmen, uygulamanın başka bir şirket ya da yatırımcı grubu tarafından nasıl satın alınabileceğine dair pek çok soru var. Steven Mnuchin Pazartesi günü NPR’a yaptığı açıklamada, uygulamanın algoritması olmadan TikTok’u satın almaya çalışmak için bir grup yatırımcıyı bir araya getirmeyi planladığını söyledi. Ek soruları yanıtlamayı reddeden Mnuchin, Los Angeles’taki Milken Enstitüsü Küresel Konferansı’ndaki oturumlar arasında yaptığı açıklamada, uygulamayı satın alma teklifinin hala üzerinde çalışıldığını, ancak resmi olarak ne zaman sunulacağını söylemeyeceğini belirtti. ABD’deki yeni yasaya rağmen ByteDance, hizmeti bırakmaya niyetli olmadığını söylüyor. Dahası, Çin’in desteğini kazanmak gerekecek ve Pekin’deki yetkililer herhangi bir zorunlu satışa şiddetle karşı çıkıyor. Çin, 2020 yılında, Trump yönetiminin uygulamaya yönelik kıskacının tam ortasında, ihracat kontrol listesine “içerik tavsiye algoritmaları” ekleyerek TikTok’un tüm güçlü algoritmasının nasıl satılabileceğine dair yeni düzenlemeler getirdi. Her gün milyonlarca kişinin uygulamada ne göreceğini belirleyen algoritmayı TikTok değil ByteDance geliştirdi ve kontrol ediyor. Bu teknoloji Silikon Vadisi’nin gıpta ettiği bir teknoloji haline geldi ve hiçbir ABD’li teknoloji şirketi TikTok’un kısa formatlı video pazarındaki sağlam hakimiyetini yerinden edemedi. Uzmanlar, TikTok’un başarısının anahtarının son derece ilgi çekici ve hiper-kişiselleştirilmiş video sıralama algoritması olduğunu söylüyor. TikTok’un itirazında, binlerce mühendis tarafından uzun yıllar boyunca geliştirilen milyonlarca satır yazılım kodunu içeren algoritmanın, Çin izin verse bile ABD’ye kolayca aktarılamayacağı belirtiliyor. TikTok’un avukatları, “algoritmanın herhangi bir şekilde kesilmesinin, TikTok’u bugün başka hiçbir platformda kopyalanamayan benzersiz bir stil ve topluluk oluşturan öneri motoruna erişimi olmadan bırakacağını” savunuyorlar.