Elon Musk’ın, X’i tartışmalı olarak devralmasından bu yana ilk kapsamlı şeffaflık raporunda X (eski adıyla Twitter), 2024 yılının ilk yarısındaki içerik denetleme çabalarına ayrıntılı bir bakış sundu. Platform, azalan reklamveren güveni ve artan eleştirilerle boğuşurken, yeni rapor, X’in sosyal medyanın karşı karşıya kaldığı en sorunlu konulardan bazıları olan nefret dolu davranışlar, taciz ve şiddet barındıran içeriklerle nasıl mücadele ettiğine dair çokça ihtiyaç duyulan bilgileri sağlıyor. İçerik denetleme ölçütlerine ilişkin bir yıllık göreceli sessizliğin ardından gelen rapor, Musk’ın platformu yeniden markalaştırması ve operasyonlarını elden geçirmesinden bu yana, X’in yaptırım uygulamalarının en sağlam muhasebesidir. Veriler, hesap askıya alma, gönderi kaldırma ve etiketlemedeki önemli artışları vurgulayarak, eleştirmenler gelecekteki gidişatına şüpheyle yaklaşmaya devam etse bile X’in devam eden endişelere yanıt verdiğini gösteriyor. Raporun belki de en dikkat çekici istatistiği, hesapların askıya alınmasındaki patlamadır. X, 2024’ün ilk yarısında yaklaşık 5,3 milyon hesabı askıya aldı. Bu rakam, 1,6 milyon olan 2022’nin aynı dönemine göre dramatik bir üçe katlanma anlamına geliyor. Bu artış, hem platformdaki zararlı davranışların ölçeğinin hem de X’in kural ihlallerini azaltmaya yönelik yoğun çabalarının bir göstergesidir. Şirket, bu askıya almaların niteliğini açıkça belirtmese de, temel politikaların ihlallerinin (özellikle nefret dolu davranış, istismar ve şiddet ile ilgili olanların), bu yaptırımların çoğunu yönlendirdiği açıktır. Platformu uzun süredir rahatsız eden bu sorunlar, Musk’ın şirketin yönetişim ve içerik politikalarında yaptığı kapsamlı değişikliklerin ardından daha da acil hale geldi. X, hesapların askıya alınmasına ek olarak, kural ihlalleri nedeniyle 10,6 milyon gönderi hakkında, içeriği tamamen kaldırarak ya da uyarılarla etiketleyerek işlem yaptığını bildirdi. Bu eylemlerin aslan payını 4,9 milyon adet nefret dolu davranış ile ilgili ihlaller oluşturuyor. Suistimal ve taciz ile şiddet içerikli gönderiler de sırasıyla 2,6 milyon ve 2,2 milyon eylemle öne çıkıyor. Bununla birlikte, verilerdeki dikkate değer bir boşluk, kaldırılan gönderiler ile yalnızca etiketlenenler arasında ayrım yapılmamasıdır. Bu netlik olmadan, X’in gerçek kaldırma çabalarının ne kadar agresif olduğunu belirlemek zor. İçeriği etiketlemek önemli olsa da, zararlı materyalleri platformdan tamamen kaldırmakla aynı ağırlığı taşımıyor. Eleştirmenler, bu şeffaflık olmadan platformun zararlı içerikle mücadele konusundaki gerçek kararlılığının sorgulanmaya devam edeceğini savunuyor. Şeffaflık raporu, X’te artan zararlı davranış seviyelerine ilişkin endişe verici bir tablo çiziyor. Rakamlar, Musk’ın devralmasından önce paylaşılan son rapordan bu yana nefret dolu ve küfürlü içerikte önemli artışlar olduğunu gösteriyor.
2021 yılında Twitter (yeniden markalaşmadan önce) 1,3 milyon hesabı askıya almış ve yaklaşık 4,3 milyon gönderi hakkında işlem yapmıştı ki bu rakamlar bugünün istatistikleriyle kıyaslandığında oldukça düşük kalıyor. Bu artışlar, reklamverenlerin ve sivil haklar gruplarının platformdaki toksisitenin yükselişine ilişkin artan alarmıyla da uyumlu. Birçok marka, mesajlarının zararlı içeriklerle birlikte görünmesinden çekinerek reklam harcamalarını geri çekti. X, platformdaki gönderilerin %1’inden daha azının kurallarını ihlal ettiğini iddia etse de, zararlı materyallerin hacmi, platformun zorluklarının bitmekten çok uzak olduğunu gösteriyor. Raporun bir diğer önemli yönü de X’in devlet kurumlarıyla olan etkileşimlerini açıklaması ve platformun içerik yönetimindeki küresel rolünü vurgulamasıdır. X, 2024’ün ilk yarısında kullanıcı bilgileri için 18.737 adet hükümet talebi aldı ve bunların çoğu Avrupa Birliği’nden geldi. Şirket, bu vakaların %53’ünde kullanıcı bilgilerini açıkladı; bu, gizlilik endişeleri artmaya devam ettikçe daha fazla incelenebilecek bir ölçüt. X ayrıca içerik kaldırma için de 72.703 adet hükümet talebi aldı; Japonya 46.648 talep ile başı çekerken, onu 9.364 talep ile Türkiye izledi. Vakaların yaklaşık %70’inde X harekete geçti, bu da hükümetlerin içerik kaldırma taleplerine yüksek düzeyde yanıt verildiğini gösteriyor. Bununla birlikte, Japonya ve Türkiye gibi ülkelerden gelen taleplerin hacmi, kaldırılması için işaretlenen içeriğin niteliği ve bu vakalarda sansür veya ifade özgürlüğü kaygılarının rol oynayıp oynamadığına dair soruları gündeme getiriyor. Bu şeffaflık raporunun yayınlanması, X’in genellikle seyrek veya eksik olan önceki veri açıklamalarına göre belirgin bir gelişmedir. Örneğin, Nisan 2023’te X yalnızca belirsiz istatistikler içeren kısa bir blog yazısı paylaşmış, hükümet etkileşimleri veya içerik kaldırmaları hakkında çok az bilgi sunmuş veya hiç bilgi vermemişti. Bu yeni rapor, çok daha ayrıntılı olsa da, platformdaki içerik denetiminin geleceği hakkında hala soru işaretleri bırakıyor. Musk’ın liderliğinde X, daha açık ve daha az sansürlü bir platform oluşturmayı hedefledi, ancak bu yaklaşım, kullanıcıları zararlı içerikten korumaya yönelik çok gerçek bir ihtiyaçla çarpıştı. Askıya almalar ve yayından kaldırmalar artarken, ifade özgürlüğünü teşvik etmek ve güvenli bir çevrimiçi ortam sağlamak arasındaki gerilim X’in yörüngesini belirlemeye devam ediyor. Reklamverenler için bu içerik denetleme çabaları kaybolan güveni yeniden inşa etmeye yardımcı olabilir, ancak raporun rakamları aynı zamanda zararlı içeriğin ne kadar yaygın hale geldiğinin de altını çiziyor. Platformun, özellikle de Musk’ın “bırakın yapsınlar” yaklaşımı altında, ifade özgürlüğü ile moderasyonu dengeleme mücadelesi, muhtemelen hem reklamverenler hem de kullanıcılar için bir odak noktası olmaya devam edecek. X’in Musk yönetimindeki ilk şeffaflık raporu, zararlı içerikleri ele alış biçimine yönelik eleştirilere açık bir yanıt verme çabasına işaret ediyor. Askıya alma ve yayından kaldırma işlemlerinin rekor seviyelere ulaştığı platform, görünüşe göre anlatının kontrolünü yeniden ele geçirmeye ve kaosun ortasında hala bir düzen duygusunu koruyabileceğini kanıtlamaya çalışıyor. Yine de, verilerdeki önemli boşluklar ve sorunlu içerikteki belirgin artışla birlikte, bu rapor aynı zamanda platformun devam eden mücadelesini de hatırlatıyor. X, Musk’ın içerik moderasyonu çağına doğru ilerlerken, soru hala devam ediyor: “Platform, ifade özgürlüğü misyonunu sürdürürken hem kullanıcı hem de reklamveren güvenini geri kazanabilecek mi?” Bunu sadece zaman gösterecek.