nceki çalışmalar yoga terapisi ve yaşam tarzı değişikliklerinin kalp yetmezliği hastalarının yaşam kalitesini artırdığını ve kardiyovasküler fonksiyonlarını geliştirdiğini göstermiştir. American College of Cardiology Asia 2023 konferansında sunulan yeni bir çalışma, kalp yetmezliği tedavisinde yoga terapisinin tamamlayıcı bir tedavi olarak kullanılmasının faydalarını belirlemek amacıyla yoga terapisinin uzun vadeli sonuçlarını incelemektedir. Kalp yetmezliği, kalp kasının ya çok zayıf ya da düzgün pompalayamayacak kadar sert olduğu, genellikle sıvı birikimi, nefes darlığı ve diğer komplikasyonlara yol açan bir kardiyovasküler hastalık türüdür. ‘New York Kalp Derneği (NYHA) Fonksiyonel Sınıflandırma’ sistemi, bir hastanın semptomlarının ciddiyetini belirlemek için en çok kullanılan sınıflandırma sistemidir. Bu sistem, hastaları fiziksel aktivitelerindeki kısıtlamalara göre dört kategoriden birine yerleştirir; Sınıf 1 en az şiddetli ve Sınıf 4 en şiddetli olanıdır. Klinisyenler ayrıca kalbin kanı ne kadar etkili bir şekilde pompaladığını belirlemek için ejeksiyon fraksiyonunu da ölçerler. Çalışmaya Güney Hindistan’daki bir üçüncü basamak bakım merkezinde son altı ay ila bir yıl içinde koroner girişim, revaskülarizasyon veya cihaz tedavisi uygulanan 75 kalp yetmezliği hastası dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen hastaların tümü NYHA Sınıf 3’e eşit veya daha düşüktü ve en az 6 ay ila bir yıldır optimize edilmiş tıbbi tedavi almaktaydı. Çalışmaya dahil edilmek için hastaların 30 ila 70 yaşları arasında olması ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun (LVEF) en az %45 olması gerekiyordu. Girişimsel grupta 35 katılımcı (31 erkek ve 4 kadın), girişimsel olmayan grupta ise 40 katılımcı (30 erkek ve 10 kadın) yer almıştır. Girişimsel grup yoga terapisi ve kılavuza yönelik medikal tedavi alırken, girişimsel olmayan grup sadece standart kılavuza yönelik medikal tedaviye devam etmiştir.
oga terapisinin kalp yetmezliği hastaları üzerindeki etkisini görmek için çeşitli takiplerde ekokardiyografik parametreler karşılaştırıldı. Yoga grubundaki katılımcılar hastanenin Yoga Bölümü’ne götürülmüş ve deneyimli bir yoga terapisti tarafından pranayama, meditasyon ve rahatlama teknikleri gibi seçilmiş yoga terapileri öğretilmiştir. Her seans yaklaşık 60 dakika sürmüş ve katılımcılardan evde kendi kendilerine yoga yapmaya devam etmeleri istenmeden önce, bir hafta boyunca eğitim merkezinde gözetim altında tutulmuşlardır. Yoga grubundakilere 12 ay boyunca haftada en az beş gün yoga yapmaları tavsiye edilmiştir. Eğitim merkezinde tüm katılımcılara aynı adımları gerçekleştirmeleri için birlikte eğitim verildi, ancak bireysel destek de mevcuttu. Araştırmacılar yaşam kalitesindeki gelişmeleri, yaşam kalitesini fiziksel, psikolojik, sosyal ve çevresel sağlık olmak üzere dört açıdan değerlendirmek için 26 sorudan oluşan ‘Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi’ anketini kullanarak ölçtüler. Katılımcılar sunulan anketi, kayıt sırasında, 24. ve 48. hafta takiplerinde doldurmuşlardır. Araştırmacılara göre çalışma, yoga grubundaki katılımcıların dayanıklılık, güç, denge, semptom stabilitesi ve yaşam kalitesinde iyileşme olduğunu gösterdi. Ayrıca, hastalar fiziksel ve psikolojik olarak iyileşirken, sosyal ve çevresel sağlıkta herhangi bir iyileşme olmadığını gözlemlediler. Ekokardiyografik parametreler başlangıçta iki grup arasında anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Hem 6 hem de 12 aylık takiplerde, girişimsel olmayan gruba kıyasla girişimsel grupta ‘biventriküler sistolik’ fonksiyonda iyileşme görülmüştür. Girişimsel grup ayrıca NHYA (New York Kalp Derneği) sınıflandırması ile değerlendirilen fonksiyonel sonuçlarda da önemli iyileşme göstermiştir. Singh, “Bu çalışma, kalp yetmezliğinin standart tıbbi tedavisine yoga terapisinin eklenmesinin, kalp yetmezliği hastalarında sol ventrikül sistolik fonksiyonunda ve yaşam kalitesinde iyileşmeye yol açtığını kanıtlamaktadır” dedi. “Dolayısıyla, yoga terapisi, kılavuza yönelik optimal tıbbi tedavi gören kalp yetmezliği hastalarında fiziksel refahı ve sol ventrikül fonksiyonunu iyileştirebilir.” ifadelerini kullandı. ACC ve Filipin Kalp Derneği 29-30 Eylül tarihlerinde Filipinler’in Manila kentinde ACC Asia 2023’e ev sahipliği yapacak.