Gökbilimciler, yaşanabilir bölge içindeki bir kırmızı cüce yıldızın yörüngesinde dönen bir “Süper Dünya” keşfettiler. Bu gezegen, potansiyel olarak yüzeyinde sıvı su barındırıyor olabilir ki bu da ötegezegenin yaşanabilirliği için önemli bir faktör. TOI-715b adı verilen gezegen, Dünya’nın yarıçapının 1,55 katı büyüklüğünde ve aynı bölgede daha küçük, kabaca Dünya büyüklüğünde bir kardeşe sahip olabilir. Kraliyet Astronomi Topluluğu’nun Aylık Bildirileri’nde raporlandığı üzere, eğer doğrulanırsa, bu NASA’nın Transiting Exoplanet Survey Satellite (TESS) tarafından keşfedilen en küçük yaşanabilir bölge gezegeni olacak. Daha büyük bir gezegen olan TOI-715b, yıldızının yörüngesinde sadece 19 Dünya gününde dönüyor ve 137 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Böylesine dar bir yörünge genellikle diğer yıldız sistemlerinde aşırı sıcaklıklara neden olsa da, kırmızı cüceler çok daha sönüktür ve potansiyel olarak yaşanabilir koşullara izin verir. Ancak NASA bu bulguların doğrulanmadığını ve her iki şüpheli dış gezegenin de nispeten dar ya da korunumlu yaşanabilir bölge içinde olduğunu belirtiyor.
Bu araştırma Birmingham Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olan Georgina Dransfield tarafından yürütülmüştür. Korunumlu yaşanabilir bölge (CHZ) fikri ilk olarak bilim insanı RK Kopparapu tarafından 2014 yılında bir araştırma makalesinde ortaya atılmıştır. Korunumlu yaşanabilir bölge, kayalık bir gezegenin Dünya’nın aldığı kadar 0,42 ila 0,842 güneş ışınımı (belirli bir süre boyunca birim yatay yüzey üzerindeki gerçek güneş radyasyonu miktarı) aldığı bir yıldızı çevreleyen bir bölge olarak tanımlanabilir. Bu kadar enerji alan herhangi bir kayalık gezegen, mesafeye bakılmaksızın korunumlu yaşanabilir bölgede yer alır. Bir atmosferin varlığını doğrulamak ya da gezegenlerden birinin su dünyası olup olmadığını belirlemek için NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu gibi daha hassas teleskoplar kullanılabilir. Bir ötegezegenin atmosferinde bol miktarda su bulunma olasılığı, bilim insanlarını dünya dışı yaşamın potansiyel kanıtları konusunda her zaman heyecanlandırıyor. Bu keşif, geçen yıl hidrojen ve metan bakımından zengin bir atmosfere sahip olan ‘K2-18b’ adı verilen, görünüşü bir okyanusa benzeyen gezegenin tespit edilmesini takip ediyor.