Avrupa Birliği’nin iklim servisine göre, Dünya ilk defa küresel ısınmanın 1.5 santigrat dereceyi aştığı tam bir sene geçirdi. Bu durum Paris Anlaşması’nı ihlal etmese de, bizi önümüzdeki yıllarda bunu yapmaya daha da yaklaştırıyor. Kraliyet Meteoroloji Derneği CEO’su Profesör Liz Bentley, karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik acil eylemlerin ısınmayı yavaşlatabileceğini belirterek, “yıllık ortalamada 1.5 santigrat derece ısınmanın üzerine çıkmak önemli” dedi. Uzun vadeli ısınmanın sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece altında tutulması, iklim değişikliğiyle küresel mücadelede çok önemli bir hedef haline gelmiştir. 2018 tarihli bir Birleşmiş Milletler raporu, aşırı sıcak hava dalgaları, vahşi yaşamın yok olması ve deniz seviyelerinin yükselmesi gibi iklim değişikliği risklerinin, 1,5 santigrat dereceye kıyasla 2 santigrat derecelik ısınmada çok daha büyük olduğunu ortaya koymuştur. AB’nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nden alınan veriler, sıcaklıkların endişe verici bir hızla artmaya devam ettiğini göstermektedir.
Bu uzun vadeli ısınma eğiliminin başlıca nedeni insan faaliyetleri, özellikle de karbondioksit gibi sera gazları yayan fosil yakıtların tüketilmesidir. Son zamanlarda El Nino adı verilen doğal bir iklim ısınma olayı da hava sıcaklıklarının yaklaşık 0.2 santigrat derece artmasına katkıda bulunmuştur. Copernicus Direktör Yardımcısı Samantha Burgess, “sera gazı emisyonlarının hızla azaltılmasının küresel sıcaklık artışını durdurmanın tek yolu olduğunu” vurguladı. Yıl boyunca 1,5 santigrat derecelik ihlal, endişe verici tek faktör değildir. Ocak 2024, aynı ayın sanayi öncesi ortalamasının 1,7 santigrat derece üzerine çıkarak şimdiye kadar kaydedilen en sıcak ay oldu. Geçtiğimiz ay, küresel yüzey sıcaklığı sanayi öncesi yılların ortalamasından (1850-1900 yılları) 1,5 santigrat dereceden daha yüksekti. Mevcut emisyon oranları devam ederse, Paris Anlaşması’nın ortalama olarak uzun vadeli ısınmayı 1,5 santigrat derece ile sınırlama hedefi önümüzdeki 10 yıl içinde ihlal edilebilir. BM’nin 2018 raporunun başyazarı Profesör Myles Allen, “bir derecelik ısınmanın her onda birinin bir öncekinden daha fazla zarara neden olduğunu” belirtiyor. Araştırmacılar, insanların kolektif ve küresel seçimlerle dünyanın ısınma gidişatında hala bir fark oluşturabileceğini vurguluyor.