Gelişen dijital ortamda, çevrimiçi video içeriği alanında dev bir şirket olan YouTube’un içerik denetim politikalarını yeniden düzenlediği ve bu durumun çevrimiçi güvenlik savunucuları arasında tartışma ve endişe yarattığı bildirildi. The New York Times tarafından ortaya çıkarılan yeni iç yönergelere göre, bir videonun içeriğinin önemli bir kısmı, “kamu yararına” şeklinde olduğu değerlendirilirse, önceki daha katı olan “çeyrek içerik ihlali eşiğinden” farklı olarak, belirlenen politikalara uymayabilir.
Politika Gelişimi ve Kamu Yararının Yeniden Tanımlanması
Donald Trump’ın yeniden seçilmesinin ardından Aralık ortasından itibaren yürürlüğe giren YouTube’un güncellenmiş çerçevesi, videoların içeriğinin yarısına kadarının, yakın zamanda genişletilen “kamu yararı” tanımına girmesi koşuluyla platform kurallarını ihlal etmesine izin veriyor. Bu, seçimler, sosyal hareketler, ırk, cinsiyet ve göç gibi kritik toplumsal konular etrafında yapılan tartışmaları ve münazaraları kapsıyor. YouTube sözcüsü Nicole Bell, platformun mantığını açıklayarak, çağdaş çevrimiçi söylemi yansıtmak için “kamu yararına” uyarlanabilir bir yaklaşımı vurguladı. Nicole Bell, temel hedefin, ciddi zararları azaltırken ifade özgürlüğünü korumak olduğunu yineledi.
Denge Arayışı: İfade Özgürlüğü ve Zarar
YouTube’un revize edilen tutumunun merkezinde, ifade özgürlüğünü teşvik etmek ile potansiyel zararı azaltmak arasında hassas bir denge yatıyor. Raporlara göre, moderatörler artık bu iki faktörün çatıştığı durumlarda içeriğin korunmasına öncelik vermekle görevlendirildi. Örnek olarak, COVID-19 aşıları hakkında yanlış iddialar içeren “RFK Jr. Delivers SLEDGEHAMMER Blows to Gene-Altering JABS” başlıklı bir video gösterildi. Yanlış bilgilere rağmen, YouTube’un moderatörlere verdiği ilk talimat, “kamu yararının zarar riskinden daha ağır bastığı” ve videonun yayında kalması gerektiği yönündeydi. Bu video daha sonra kaldırıldı, ancak kaldırılmasının kesin nedeni açıklanmadı. Çevrimiçi kalmasına izin verilen diğer içerikler arasında, transseksüel bireye yönelik hakaret içeren bir video ve eski Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol’un ölümünü görsel şekilde anlatan bir yorumcuya yer verilen video yer alıyor. Bu örnekler, yeni kuralların uygulanmasının “karmaşıklığını” açıkça ortaya koyuyor.
İçerik Kaldırma Verileri: Daha Yakından Bakış
YouTube, nefret ve taciz içeren içerik nedeniyle video kaldırma sayısında önceki yıla göre yüzde 22 artış olduğunu bildirdi. Ancak, eski ve daha katı kurallar kapsamında bildirilen veya kaldırılan videoların kesin sayısı belirtilmemiştir. Bu veri, bazı alanlarda uygulamanın sıkılaştığını gösterse de, yeni gevşetilen “kamu yararı” istisnalarının genel içerik ortamına etkisini tam olarak açıklamamaktadır. YouTube’un içerik politikalarının sürekli gelişimi, giderek karmaşıklaşan dijital dünyada, açık tartışmayı teşvik ederken aynı zamanda “yanlış bilgi ve zararlı içerikle” mücadele etmenin devam eden zorluğunu yansıtmaktadır.


