2023’te fiziksel ve ruhsal sağlığımızı iyileştirmeyi amaçlayan kararlar listemizi derlerken, yeni ‘CU Boulder’ araştırması bir aktivitenin güçlü bir etkiye sahip olabileceğini öne sürüyor: Bahçecilik. Amerikan Kanser Derneği tarafından finanse edilen, toplum bahçeciliğine yönelik ilk randomize, kontrollü çalışma, bahçeciliğe başlayanların daha fazla lifli gıda tükettiğini ve daha fazla fiziksel aktivite yaptığını ortaya koydu; kanser ve kronik hastalık riskini azaltmanın bilinen iki yolu. Ayrıca stres ve kaygı düzeylerinin de önemli ölçüde azaldığı görülmüştür.
Araştırma boşluğunun doldurulması
Litt, kariyerinin büyük bir bölümünü, özellikle düşük gelirli topluluklar arasında hastalık riskini azaltmak için uygun fiyatlı, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir yollar bulmaya çalışarak geçirdi. Bahçecilik, başlamak için ideal bir yer gibi görünüyordu. Aynı zamanda Barselona Küresel Sağlık Enstitüsü’nde araştırmacı olan Litt, “Nereye giderseniz gidin, insanlar bahçecilikle ilgili kendilerini daha iyi hissettiren bir şeyler olduğunu söylüyor” dedi. Ancak faydaları konusunda sağlam bilimsel verilere ulaşmak zor. Litt, kanıt olmadan yeni programlara destek bulmanın zor olduğunu söyledi.
Bazı küçük gözlemsel çalışmalar, bahçe yapan insanların daha fazla meyve ve sebze yeme eğiliminde olduklarını ve daha sağlıklı bir kiloya sahip olduklarını ortaya koymuştur. Ancak daha sağlıklı insanların mı bahçeye yöneldiği yoksa bahçeciliğin mi sağlığı etkilediği belirsizdir. Bilimsel araştırmanın altın standardı olan randomize kontrollü denemeyi bu eğlenceye uygulayan sadece üç çalışma vardır. Hiçbiri özellikle topluluk bahçeciliğini incelememiştir. Litt, bu boşluğu doldurmak için Denver bölgesinden yaş ortalaması 41 olan ve bahçeyle uğraşmayan 291 yetişkini çalışmaya dahil etti.
Üçte birinden fazlası İspanyol ve yarısından fazlası düşük gelirli hanelerden geliyordu. Son bahar donundan sonra, yarısı topluluk bahçeciliği grubuna, yarısı da bahçeciliğe başlamak için bir yıl beklemesi istenen kontrol grubuna atandı. Bahçecilik grubuna ücretsiz bir topluluk bahçesi arsası, bazı tohumlar ve fideler ile kar amacı gütmeyen Denver Urban Gardens programı ve bir çalışma ortağı aracılığıyla bahçeciliğe giriş kursu verildi. Her iki grup da besin alımları ve ruh sağlıkları hakkında periyodik anketlere katıldı, vücut ölçümleri yapıldı ve aktivite monitörleri taktı.
Lif takviyesi
Sonbaharda, bahçe grubundakiler kontrol grubuna göre günde ortalama 1,4 gram daha fazla lif tüketiyordu; yani yaklaşık %7’lik bir artış. Yazarlar, lifin enflamatuar ve bağışıklık tepkileri üzerinde derin bir etki oluşturduğunu, gıdaları nasıl metabolize ettiğimizden bağırsak mikrobiyomumuzun ne kadar sağlıklı olduğuna, diyabet ve bazı kanserlere ne kadar duyarlı olduğumuza kadar her şeyi etkilediğini belirtiyor. Doktorlar günde yaklaşık 25 ila 38 gram lif önerirken, ortalama bir yetişkin 16 gramdan daha az lif tüketmektedir. Güney Carolina Üniversitesi kanser önleme ve kontrol programı direktörü James Hebert, “Bir gram lif artışının sağlık üzerinde büyük ve olumlu etkileri olabilir” dedi.
Bahçeyle uğraşan grup ayrıca fiziksel aktivite düzeylerini haftada yaklaşık 42 dakika artırdı. Halk sağlığı kurumları haftada en az 150 dakika fiziksel aktivite önermektedir; bu öneriye ABD nüfusunun sadece dörtte biri uymaktadır. Topluluk bahçesine haftada sadece iki ila üç ziyaret gerçekleştiren katılımcılar bu gereksinimin %28’ini karşıladı. Çalışmaya katılanların stres ve kaygı düzeyleri de azaldı; çalışmaya en stresli ve kaygılı şekilde katılanların ruh sağlığı sorunlarında en büyük azalma görüldü. Çalışma ayrıca, acemi bahçıvanların bile ilk sezonlarında bu eğlenceden ölçülebilir sağlık faydaları elde edebileceklerini doğruladı. Litt, daha fazla deneyim kazandıkça ve daha fazla verim elde ettikçe, bu tür faydaların artacağını tahmin ediyor.
Çiçek açan ilişkiler
Araştırma sonuçları, her yıl yaklaşık 18.000 kişinin topluluk bahçelerinde kendi yiyeceklerini yetiştirmesine yardımcı olan 43 yıllık bir kar amacı gütmeyen kuruluş olan Denver Urban Gardens’ın (DUG) yönetici direktörü Linda Appel Lipsius’u şaşırtmadı. Lipsius, “Bu, pek çok insan için dönüşümsel, hatta hayat kurtarıcı” dedi. DUG katılımcılarının çoğu, uygun fiyatlı taze meyve ve sebzeye erişimin son derece sınırlı olduğu bölgelerde yaşıyor. Bazıları şu anda apartman dairelerinde yaşayan düşük gelirli göçmenler; bir bahçe arsasına sahip olmak, kendi ülkelerinden yiyecekler yetiştirmelerine, geleneksel tarifleri ailelerine ve komşularına aktarmalarına olanak tanıyor.
“Bahçeye kendi yemeğinizi sakin bir yerde yetiştirmek için gelseniz bile, komşunuzun tarlasına bakmaya, teknikleri ve tarifleri paylaşmaya başlıyorsunuz ve zamanla ilişkiler gelişiyor” diyen Litt, tek başına bahçe yapmanın sizin için iyi olsa da, topluluk içinde bahçe yapmanın ek faydaları olabileceğini belirtiyor. “Bu sadece meyve ve sebzelerle ilgili değil. Aynı zamanda başkalarıyla birlikte açık havada doğal bir alanda bulunmakla da ilgili.”
Litt, bulguların sağlık uzmanlarını, politikacıları ve arazi planlamacılarını toplum bahçelerine, insanları doğada bir araya gelmeye teşvik eden diğer alanlara halk sağlığı sisteminin hayati bir parçası olarak bakmaya teşvik edeceğini umduğunu söyledi. Kanıtların açık olduğunu da sözlerine ekledi. Colorado Halk Sağlığı Okulu, Colorado Eyalet Üniversitesi ve Michigan Eyalet Üniversitesi’nden araştırmacılar da bu çalışmaya katkıda bulunmuştur.