Amerikan Kalp Derneği‘nin Circulation dergisinde bugün yayınlanan yeni bir çalışmaya göre, aşırı sıcak veya soğuk havaya maruz kalmak kalp hastalarının ölüm riskini artırıyor. Kırk yıl boyunca 32 milyondan fazla kardiyovasküler ölümün küresel analizi, daha ılımlı iklim günlerine kıyasla sıcaklıkların en yüksek veya en düşük olduğu günlerde daha fazla ölüm olduğunu ölçmüştür.
Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi (UMSOM) ve Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi’nde (UMMC) kardiyovasküler hastalıklar uzmanı olan çalışmanın eş yazarı Haitham Khraishah, “Bu durum, toplumumuzun iklim değişikliğinin kardiyovasküler hastalıklar üzerindeki etkisini hafifletmesine yardımcı olacak önlemlerin geliştirilmesine duyulan acil ihtiyacın altını çiziyor” dedi.
Kardiyovasküler hastalık türleri arasında, kalp yetmezliği olan kişilerin çok soğuk ve çok sıcak günlerden olumsuz etkilenme olasılığı en yüksekti. Belirli bir şehirdeki optimum sıcaklık günlerine kıyasla aşırı sıcak günlerde ölme riski yüzde 12 daha fazlaydı. Aşırı soğuklar ise kalp yetmezliğinden ölüm riskini yüzde 37 oranında artırmıştır.
Bulgular, 1979 ve 2019 yılları arasında 5 kıtadaki 27 ülkede 567 şehirde meydana gelen 32 milyondan fazla kardiyovasküler ölümden elde edilen sağlık verilerinin analizine dayanmaktadır. Aşırı hava koşullarının tanımı şehirden şehre farklılık gösterdi. En düşük ölüm oranının elde edildiği sıcaklık olan “minimum ölüm sıcaklığının” en üst yüzde 1’i veya en alt yüzde 1’i olarak tanımlandı.
Araştırmacılar her 1.000 kardiyovasküler ölüm için şunu bulmuşlardır:
Aşırı sıcak günler (Baltimore’da 86°F’nin üzerinde) 2,2 ilave ölüme neden olmuştur. Aşırı soğuk günler (Baltimore’da 20° F’nin altında) 9,1 ek ölümden sorumludur. Kalp hastalıkları türleri arasında en fazla ilave ölüm kalp yetmezliği olan kişilerde görülmüştür (aşırı sıcak günlerde 2,6 ilave ölüm ve aşırı soğuk günlerde 12,8 ilave ölüm).
Dr. Khraishah, “Sıcaklık etkilerinin kalp yetmezliği hastalarında neden daha belirgin olduğunu bilmemekle birlikte, bunun nedeni kalp yetmezliğinin bir hastalık olarak ilerleyici doğası olabilir” dedi. “Kalp yetmezliği olan her dört kişiden biri taburcu olduktan sonraki 30 gün içinde yeniden hastaneye yatırılıyor ve kalp yetmezliği olan hastaların yalnızca yüzde 20’si tanı konulduktan 10 yıl sonra hayatta kalabiliyor.”
İklim değişikliğinin, daha sıcak yazlar ve daha soğuk kışlar ile spektrumun her iki ucunda da aşırı hava koşullarına neden olduğu tespit edilmiştir. Science dergisinde yayınlanan 2021 tarihli bir çalışma, Kuzey Kutbu’ndaki ısınmanın, Kuzey yarımkürede aşırı soğuk dönemlere neden olan kutup girdabının bozulmasına yol açan olayların değişmesine neden olduğunu ortaya koydu.
Boston’daki Harvard Üniversitesi Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu’nda araştırma görevlisi ve Kuveyt City’deki Kuveyt Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Barrak Alahmad, MD, PhD, çalışmanın sorumlu yazarıydı. Dr. Khraishah ve Dr. Alahmad, dünya çapında 35’ten fazla kurumdan meslektaşlarıyla birlikte bu çalışma için kalp hastalığı mortalite veritabanını oluşturmak üzere son dört yıl boyunca bir çaba göstermiştir.
Ekip, Çok Ülkeli Çok Şehirli (MCC) İşbirlikçi Araştırma Ağı’nın bir parçası olarak kalp hastalığı ölüm veritabanını geliştirdi ve genişletti. Bu, iklimin ve ilgili çevresel stres faktörlerinin ölüm oranları üzerindeki sağlık etkilerini inceleyen epidemiyologlar, biyoistatistikçiler ve iklim bilimcilerden oluşan bir konsorsiyumdur.
Mark T. Gladwin, “Bu çalışma, şimdiye kadar bir araya getirilmiş en büyük çok uluslu veri setlerinden birinden elde edilen aşırı sıcaklıklar ve kalp hastalığı mortalitesi arasında tartışılmaz bir bağlantı sağlıyor” dedi. “Veriler, bazı popülasyonları iklim değişikliğine karşı daha savunmasız hale getiren sağlık eşitsizliklerinin ve genetik yatkınlıkların rolü hakkında daha fazla bilgi edinmek için daha derinlemesine incelenebilir.” ifadelerini kullandı. Dr. Khraishah’a göre bu tür sorular gelecekteki araştırmalarda ele alınacaktır.
Çalışmanın bazı kısıtlamaları arasında Güney Asya, Orta Doğu ve Afrika’dan gelen verilerin yeterince temsil edilmemesi de yer almaktadır. Bu veri eksikliği nedeniyle aşırı sıcakların başlangıçta ölçülenden daha fazla etkisi olmuş olabilir. Araştırmacılar, aşırı sıcakların yaşandığı yerlerdeki aşırı ölümlerden sorumlu olabilecek nem ve hava kirleticilerini de hesaba katmışlardır. Ayrıca sıcaklığın insan sağlığı üzerindeki gecikmeli etkisini (gecikme etkisi) ve iklim bölgesini de kontrol etmişlerdir. Bu analiz Kuveyt Bilimi İlerletme Vakfı tarafından finanse edilmiştir.