Lipid nanopartikül (LNP) bazlı haberci ribonükleik asit (mRNA) aşıları, son zamanlarda kanserlerin yanı sıra bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için umut verici bir strateji olarak ortaya çıkmıştır. LNP’ler, nükleik asit aşılarını güvenli ve etkili bir şekilde ileten, güçlü bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkaran taşıyıcılardır.
Bu bir dönüm noktası, farklı derecelerde koruma etkinliği ve bazı yan etkiler sergileyen COVID-19’a karşı önde gelen LNP mRNA aşılarının klinik kullanımıdır. Bu aşıların güvenli, etkili ve kolay geliştirilebilir olduğu bilindiğinden, başta kötü huylu kanserler olmak üzere çeşitli insan hastalıklarına karşı koruma olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Kanser tedavisindeki yüksek kullanım oranına rağmen, aşıların bir parçasını oluşturan LNP’lerdeki enflamatuar nitelikler nedeniyle ağrı, şişme ve ateş gibi yaygın yan etkiler mevcut olmaya devam etmektedir.
Advanced Materials dergisinde yayınlanan çalışmada Prof. Chen ve ekibi, araç olarak çalışabilen ve mRNA kargolarının hücrelere ulaşmasına yardımcı olan bir dizi alternatif kopolimer sentezledi. Hücrelere girdikten sonra, mRNA protein antijenlerine çevrilir ve hastalığı öldürür. Bu süreçte, polimerik nanopartikülün (PNP) stabilitesi korunur ve bu da hastalığı öldürmek için tüm genetik bilginin antijenin hedeflenen etki alanlarına doğru bir şekilde iletilmesini sağlayabilir. Bu da aşının etkinliğini ve güvenliğini sağlar.
Nasrat Muzayyin Tıp ve Teknoloji Profesörü ve Singapur Ulusal Üniversitesi (NUS Medicine) Yong Loo Lin Tıp Fakültesi Nanotıp Translasyonel Araştırma Programı Direktörü Profesör Shawn Chen Xiaoyuan ve bir grup araştırmacı, DNA talimatlarını hücrelere ileten ve böylece kanser hücrelerine karşı koruyucu bağışıklığı tetikleyen, zararlı olmayan araçlar olan güçlü ve düşük inflamatuar mRNA kanser aşısı vektörleri geliştirdi. LNP’ler yerine, kanser mRNA aşıları için taşıyıcı olarak polimerleri uyguladılar.
Taşıyıcı olarak bu polimerler benzer şekilde aşı antijenlerini, proteinleri ve ilaçları daha düşük enflamatuar tepkilerle etki alanına ulaştırabilir. Aşılarda benzer işlevlere sahip olan polimerler, lipitlerden daha büyük bir moleküler ağırlığa sahiptir ve makalede yer alan klinik öncesi çalışmalar, polimerlerin güvenlik seviyelerinde farklılık göstermediğini ortaya koymuştur. Araştırma ekibi şu anda polimerik taşıyıcının performansını optimize etmek için çalışıyor. Öncü yapısı önümüzdeki 18 ila 24 ay içinde daha ileri çalışmalara ve klinik çeviriye tabi tutulacaktır.