Dünyanın en etkili yapay zeka şirketlerinden biri olan OpenAI, 2025 yılında önemli bir dönüşüm geçirmeye hazırlanıyor. Fortune’un son haberine göre, CEO Sam Altman bir şirket toplantısında çalışanlara, OpenAI’ın şu anki karmaşık kâr amacı gütmeyen yapısından uzaklaşmayı planladığını bildirdi. Bu değişim, uzun süredir hem kâr amacı güden hem de gütmeyen unsurları harmanlayan hibrit bir model altında faaliyet gösteren şirket için çok önemli bir ana işaret ediyor. Ancak OpenAI bir sonraki aşamaya girerken, bu değişikliğin misyonu, yatırımcıları ve daha geniş yapay zeka ortamı için ne anlama geleceği konusunda birçok soru ortaya çıkıyor. 2015 yılında kâr amacı gütmeyen bir araştırma kuruluşu olarak kurulan OpenAI, büyük bir vizyonla yola çıktı: “Yapay Genel Zeka’nın (AGI) tüm insanlığa fayda sağlamasını temin etmek.” Elon Musk ve Reid Hoffman gibi teknoloji dünyasının önde gelen isimleri tarafından desteklenen şirket, başlangıçta son teknoloji araştırmalarını finanse etmek için bağışlara güveniyordu. Ancak, yapay zeka araştırmalarının karmaşıklığı arttıkça, bununla ilişkili maliyetler de arttı. Üst düzey yapay zeka yeteneklerine olan talebin yanı sıra artan hesaplama gücü ihtiyacı, bağışların tek başına OpenAI’ın hedeflerini destekleyemeyeceğini açıkça ortaya koydu. Bunun üzerine kuruluş 2019 yılında OpenAI LP olarak bilinen kâr amacı gütmeyen bir iştirak kurdu. Bu benzersiz yapı altında, kâr amacı gütmeyen kol, kâr amacı güden kuruluşun kontrolünü elinde tutarken, Microsoft gibi teknoloji devlerinden de yatırım aldı. Bu düzenleme, OpenAI’ın yatırımcılara iade edilebilecek kârı sınırlandırırken önemli miktarda sermaye toplamasına olanak tanıdı. Sınırın üzerindeki kârlar, kâr amacı gütmeyen kuruluşun çalışmalarına geri yönlendirilerek şirketin kuruluş misyonuna sadık kalması sağlandı. Ancak bu yapının hem bir nimet hem de bir komplikasyon kaynağı olduğu kanıtlandı. En önemlisi, 2023 yılında kâr amacı gütmeyen yönetim kurulu, liderliğiyle ilgili endişelerini gerekçe göstererek Altman’ı CEO’luk görevinden alma yetkisini kullandı. Sadece beş gün sonra, olayların dramatik bir dönüşüyle, yönetim kurulu dağıtılarak değiştirildi ve Altman yeniden CEO olarak göreve getirildi. Bu olay, OpenAI’ın yönetim modelinin hem karmaşıklığını hem de kırılganlığını vurgulayarak uzun vadede yaşayabilirliğine ilişkin endişeleri artırdı. Altman’ın son duyurusu, OpenAI’ın hibrit yapısından kurtulmaya ve daha geleneksel bir kurumsal çerçeveyi benimsemeye hazır olduğunu gösteriyor. Yaklaşan değişiklikle ilgili ayrıntılar çok az olsa da, bu değişim OpenAI’ın iş operasyonlarını ve yatırımlarını yönetmede daha fazla esneklik aradığını gösteriyor. Şirketin, özellikle amiral gemisi ürünü ChatGPT ile gerçekleştirdiği hızlı büyüme, muhtemelen bu kararın arkasındaki itici faktör olmuştur.
OpenAI’ın 2023’ün ilk yarısında, büyük ölçüde ChatGPT’nin abonelik modelinin başarısı sayesinde yıllık gelirini iki katına çıkardığı bildiriliyor. Sağlıktan finansa ve eğlenceye kadar tüm sektörlerde yapay zeka araçlarına olan talep hızla artarken OpenAI’ın gelir potansiyeli çok büyük. Ancak bu fırsatlardan tam olarak yararlanabilmek için şirketin, yatırımcılara ne kadar kâr sağlanabileceğini sınırlayan mevcut yapısının kısıtlamalarının ötesine geçmesi gerekebilir. OpenAI, daha geleneksel bir kâr amacı gütmeyen modele geçerek büyüme için yeni yollar açabilir, ek yatırım çekebilir ve faaliyetlerini daha da ölçeklendirebilir. Bu aynı zamanda şirketi, Google ve Meta gibi yapay zeka alanına kararlı bir şekilde giren diğer teknoloji devleriyle daha yakın bir şekilde hizalayacaktır. Kâr amacı güden bir yapıya geçiş, OpenAI için doğal bir sonraki adım olarak görülse de, şirketin asıl misyonuna bağlılığıyla ilgili önemli soruları da gündeme getiriyor. OpenAI kurulduğunda, kendisini yapay zeka alanında benzersiz bir oyuncu olarak konumlandırdı. Sadece birkaç kişiye değil, tüm insanlığa fayda sağlayacak bir yapay zeka geliştirmeye kendini adamış bir organizasyon. Altman ve diğer OpenAI liderleri, kurumsal yapısından bağımsız olarak bu misyonun, şirketin çalışmalarının merkezinde yer almaya devam ettiğini yinelediler. OpenAI sözcüsü Fortune’a, “Herkese fayda sağlayan bir yapay zeka inşa etmenin, şirketin odak noktası olmaya devam edeceğini ve kâr amacı gütmeyen bir unsurun varlığını sürdüreceğini” söyledi. Bu dengenin daha kâr odaklı bir modelde nasıl korunacağı henüz belli değil, ancak hem şirket hem de paydaşları için muhtemelen önemli bir konu olacak. OpenAI bu geçişi yaşarken, yapay zeka gelişimi için risklerin hiç bu kadar yüksek olmadığı bir döneme giriyor. ChatGPT gibi üretken yapay zeka alanındaki ilerlemeler şimdiden sektörleri dönüştürdü ve AGI (Yapay Genel Zeka) geliştirme yarışı (herhangi bir entelektüel görevde insanlardan daha iyi performans gösterebilecek makineler oluşturma nihai hedefi) devam ediyor. Bu bağlamda, OpenAI’ın daha geleneksel bir kurumsal yapıya doğru ilerlemesinin geniş kapsamlı etkileri olabilir. Daha fazla sermaye ve daha az yapısal kısıtlama ile şirket, araştırma ve geliştirme çabalarını hızlandırabilir. Bununla birlikte, daha fazla kâr odaklı motivasyonlarla gelen zorlukları, özellikle de hissedar değerini en üst düzeye çıkarmak ile yapay zekanın etik gelişimini korumak arasındaki potansiyel gerilimi aşması gerekecektir. OpenAI’ın bir sonraki bölümü; teknoloji endüstrisi, politika yapıcılar ve genel olarak toplum tarafından yakından izlenecek bir bölümdür. Şirket yapay zekanın geleceğini şekillendirmeye devam ederken, kâr ile amacı dengeleme becerisi, yapay zekanın herkese fayda sağlamasını sağlama konusundaki asıl misyonunu yerine getirip getiremeyeceğini belirlemede kritik bir faktör olacaktır. OpenAI’ın kâr amacı gütmeyen kontrolünden sıyrılışı, şirketin tarihinde önemli bir ana işaret ediyor. Daha geleneksel bir kâr amacı gütmeyen modele adım atarken, şirket muhtemelen büyüme için yeni fırsatlarla karşılaşacak, ancak aynı zamanda kuruluş misyonuna sadık kalma konusunda yeni zorluklarla da yüzyüze gelecektir.