Bu bir ‘herşeye rağmen kaybet’ durumu. Bazı yayıncılar içerikleri kendi platformlarında yayınlamak için para öderken, diğerleri de içerikleri kendi platformlarında dağıtarak para kaybediyor. Sonuç mu? Fiyat artışları.
Yayın hizmetlerinin fiyatları artmaya devam ediyor. Netflix, Hulu, Disney Plus, ESPN Plus ve Apple TV Plus bu yıl fiyat artışlarını duyurdu, bu da Andor veya Stranger Things gibi gerçekten ilgili olan dizileri takip etmek için daha fazla para ödemek zorunda kalacağımız anlamına geliyor. Gerçek şu ki, bu trend yakın zamanda durmayacak. Yayın hizmetlerinin, yatırımcıların beklentilerini karşılamak istiyorlarsa fiyatlarını yükseltmeleri ya da reklamcılığı benimsemeleri gerekiyor. Bu yolda, bu yüksek fiyatları ödemek istemeyen aboneleri kaybetmeyi göze almaları gerekecek.
2011 yılında, standart bir Netflix aboneliği aylık sadece 7,99 dolardı. Netflix’in geçen hafta bir çok ülkede başlattığı reklam destekli plandan 1 dolar daha fazla. Şirket, 2013 yılında aylık 11,99 dolarlık 4K premium aboneliğini tanıttı ve bu tarihten itibaren işler daha da pahalandı. Netflix önümüzdeki birkaç yıl boyunca tüm planlarında 1 veya 2 dolarlık fiyat artışları yaptı.
2017’de Netflix’in en pahalı planı 11.99 dolardan 13.99 dolara, standart planı ise 9.99 dolardan 10.99 dolara yükseldi. O dönemde şirket bu zammı yeni özel içerik ve özelliklerin eklenmesine bağlamıştı. Ancak bu Netflix’in fiyat artışlarının sonu değildi: 2019’da bir kez daha zam yaparak premium fiyatı 15,99 dolara, standart planı 13,99 dolara çıkardı ve temel seçeneği ilk kez 8,99 dolara yükseltti. Netflix, 2020’de standart ve premium planları 2 dolar daha artırdı. Ardından bu yılın başlarında fiyatları tekrar yükseltti.
Şu anda bulunduğumuz noktaya bu şekilde geldik: Özel plan için 93,99 TL, standart plan için 69,99 TL veya temel abonelik için 45,99 TL ödüyoruz. Ancak Netflix yalnız değil. Hulu, reklam destekli aboneliğinin fiyatını ilk kez geçen yıl artırdı ve Disney Plus ve Apple TV Plus (her ikisi de 2019’da piyasaya sürüldü) gibi daha genç hizmetlerin tümü bu yıl fiyatlarını artırdı.
Yayın hizmetleri içerik kütüphanesi oluşturmak için daha fazla para harcarken, yayın ortamı olgunlaşmaya devam ettikçe ve çoğu insan kendilerini seçtikleri hizmetlere kilitledikçe yeni aboneler eklemekten çok fazla yararlanamıyorlar. Veri analiz grubu Kantar‘a göre, Aralık 2021 itibariyle ABD’deki hanelerin yüzde 85’i bir yayın hizmetine aboneydi. Bu sayı yıldan yıla yalnızca yüzde 2 artarak büyüme için çok az alan bıraktı.
Yayın hizmetlerinin kurgusu tam bir ‘herşeye rağmen kaybet‘ durumu. Netflix gibi hizmetler için temel bir fiyat ödemeyi taahhüt ettik, ancak tekrarlanan fiyat artışları ve düşük çabalı orijinaller ve sevimsiz rekabet televizyon şovları ile şüpheli miktarda katma değer ile tokatlandık. İnsanları düşük bir giriş fiyatıyla cezbetmek ve daha sonra işleri hızlandırmak bu şirketlerin çoğu için her zaman plandı (Disney bu konuda özellikle açıktı), ancak fiyatlar artmaya devam ettikçe, birçok insanın yeter artık demeye hazır olduğu çok belli.