9. ABD Temyiz Mahkemesi’nin üç yargıçlı bir paneli, bir çift fotoğrafçının sosyal medya devini telif hakkı ihlali ile suçlamasının ardından Meta’nın sahibi olduğu Instagram lehine karar verdi. Davanın özü, Instagram’ın içerik oluşturucuların açık rızası olmadan dış web sitelerinin ve yayınların görüntüleri yerleştirmesine izin vererek telif haklarını ihlal ettiğiydi. Dava süreci, Time’ın Hillary Clinton’ın fotoğrafçı Matthew Brauer tarafından çekilen bir fotoğrafını izin almadan Instagram’a yerleştirdiği 2016 yılına kadar uzanıyor. Buzzfeed de 2020 yılında aynı şeyi Alexis Hunley tarafından çekilen Black Lives Matter protestosuna ait bir fotoğrafla yapmıştı. Fotoğrafçı çift, Instagram’a dava açarak, sosyal medya şirketinin üçüncü taraflardan telif hakkıyla korunan fotoğraf veya videoları yerleştirmek için lisans almalarını istemediğini ve bu nedenle ikincil ihlal suçlamasına maruz kaldıklarını iddia etti.
Dava ilk olarak 2021 yılında Kaliforniya’da açıldı, ancak bir yargıç söz konusu haber kaynaklarının orijinal görüntüyü saklamadığı ve hatta bir kopyasını bile göstermediği gerekçesiyle davayı reddetti. Bunun yerine, sadece Instagram üzerinden halihazırda mevcut olanı bir embed olarak gösteriyordu. İkili bu karara itiraz etti ve şimdi federal mahkemede başarısız oldu. Gerekçe, Kaliforniya’nın kararıyla aynı çizgiyi izliyor ve hakimler, bir fotoğraf veya video gömüldüğünde, altta yatan içeriğin kopyasının alınmadığı konusunda hemfikir. Bununla birlikte, federal yargıçlar heyetinin Hunley ve Brauer’in telif hakkı sahiplerinin çalışmalarını fiilen kontrol etme ve nihayetinde bunlardan kâr elde etme kabiliyetlerine ilişkin “ciddi ve iyi savunulmuş” politika endişelerini dile getirdiğini belirtmek gerekir. Instagram da 2021 yılında kullanıcıların görüntüleri montajlanamaz hale getirmelerine olanak tanıyan bir seçenek ekleyerek konuyu ele aldı. Bu değişiklik, platformun Amerikan Medya Fotoğrafçıları Derneği (ASMP) ve Ulusal Basın Fotoğrafçıları Derneği (NPPA) tarafından lobi faaliyetine tabi tutulmasının ardından geldi.
Reuters’in haberine göre fotoğrafçılar rastgele seçilmiş 11 yargıçtan oluşan bir panelde yeniden görüşülmek üzere dilekçe verebilirler, ancak Brauer ve Hunley bu hareket tarzına değinmediler. Bu mahkeme kararının altında yatan bir anlam da var. Karar tek başına, medya yayınları gibi üçüncü tarafların, orijinal içerik oluşturucusundan izin almadan istedikleri gibi fotoğraf ve video yerleştirebileceklerini gösteriyor. Bununla birlikte, ilgili davalar farklı sonuçlarla ortaya çıkmakta ve bir noktada bir üst mahkeme hesaplaşması için zemin hazırlamaktadır. Örneğin, 2018 yılında New York’ta bir yargıç, bir fotoğrafçının NFL efsanesi Tom Brady’nin orijinal bir görüntüsünü tweet’lerine yerleştiren çeşitli yayınlara dava açması üzerine çelişkili bir karar verdi. Yargıç burada fotoğrafçının yanında yer almış ve kararında “görüntünün ilgisiz bir üçüncü tarafın sahip olduğu ve işlettiği bir sunucuda barındırılmış olmasının onları bu sonuçtan korumadığını” belirterek “Telif Hakkı Yasası’nın hiçbir yerinde bir görüntünün gösterilmesi için ona sahip olunması gerektiği belirtilmemektedir. Aslında, kanunun amacı ve dili tam tersi görüşü desteklemektedir.” dedi.