Bluetooth özellikli cihazlar her yerde bulunuyor, ancak bu cihazların nasıl kullanılacağı Bluetooth teknolojisinin sağladığı nispeten kısa menzil nedeniyle kısıtlanıyor. Seattle merkezli girişim Hubble Network, dünyanın istenilen bir yerinde Bluetooth özellikli herhangi bir cihazın bağlanabileceği bir uydu ağı başlatarak bu statükoyu tamamen değiştirmek istiyor. Şirketin amacı, Bluetooth düşük enerji (BLE) çipi ile donatılmış herhangi bir sensör veya cihaz için gerçek zamanlı güncellemeler sağlayabilecek 300 uydudan oluşan bir takımyıldızı oluşturmak. Hubble, web sitesinde çocuk güvenliğinden palet takibine ve çevresel izlemeye kadar sektörleri kapsayan kullanım alanları öneriyor. Girişimin nihai hedefi, ağına bir milyardan fazla cihazı bağlamak. Hubble Network CEO’su Alex Haro, şirketin bu ölçekte bir bağlantıyı ilk kez mümkün kılmak için bit hızını ya da saniye başına aktarılan veri miktarını düşürmek gibi “teknik hileler” tasarladığını söylüyor. Hubble ayrıca uydu anteninin tasarımını da yeniden düşündü. Şirket, uydu otobüsünün yan tarafına tek bir anten yerleştirmek yerine uydu başına yüzlerce anten kullanıyor. Bu da her uydunun milyonlarca bağlı cihazı destekleyebileceği anlamına geliyor.
Haro, “Bu, aslında Bluetooth çiplerinden çıkan çok zayıf radyo sinyallerini tespit edebilen dünyanın yüzeyindeki devasa bir büyüteçtir. Bluetooth sinyalini gerçekten deşifre etmenizi ve almanızı sağlayan şey budur” dedi. Sonuç, yaklaşık 1.000 kilometre uzaktan tespit edilebilen bir radyo sinyali ya da karasal ağlar üzerinden bir Bluetooth çipinden tespit edilebilecek olandan neredeyse 10 kat daha uzun. Hubble Network, Ocak 2024’te SpaceX’in Transporter-10 araç paylaşım görevinde dört uydudan oluşan ilk partiyi fırlatmayı ve ardından erken pilot müşterileri gemiye almayı planlıyor. Haro, Mart ayında kapanan 20 milyon dolarlık Seri A turu sayesinde girişimin bu görev boyunca tamamen finanse edildiğini söyledi. Bu tur Transpose Platform tarafından yönetildi ve 11.2 Capital, Y Combinator, Yes.VC, Convective Capital, Seraphim Space, Type One Ventures, Soma, AVCF5, Space.VC, Jett McCandless, John Kim, Chris Nguyen, Alan Keating ve Don Dodge’dan ek katılım sağlandı. Hubble’ın kurucuları ‘Nesnelerin İnterneti’ (IoT) cihazları ve hizmetlerinin geniş dünyasına yabancı değiller.
Haro, aileler için bir konum paylaşımı ve iletişim uygulaması olan Life360’ın kurucularından ve şirketin 2019’da Avustralya Menkul Kıymetler Borsası’na kote olmasını sağladı. Alex Haro Life360’ın baş teknoloji sorumlusu olarak çalışırken her zaman aileler için de yararlı donanımlar geliştirmek istediğini söyledi. Yaşlı ebeveynler için düşme dedektörleri veya çocuklar için GPS saatleri gibi. Ancak bu cihazları desteklemek için aradığı türden bir ağ (Alex Haro’nun deyimiyle düşük bant genişliğine, seyrek güncellemelere sahip, ancak küresel olarak erişilebilir, çok pil ve uygun maliyetli) mevcut değildi. Bu konular üzerinde düşünürken, şu anda Hubble’ın CTO’su olan Ben Wild ile tanıştı. Wild daha önce kitle kaynaklı bir kablosuz ağ üzerinde çalışan ve sonunda Ring’e (daha sonra Amazon tarafından satın alındı) satılan Iotera şirketini kurmuştu. Haro ve Wild aradıkları ağı uzayda kurabileceklerini fark ettiler. İkili, kariyeri Maxar Technologies’in bir yan kuruluşu olan SSL’de uzay aracı sistemleri geliştirmekten havacılık danışmanlığı işine kadar uzanan üçüncü bir kurucu ortak sıfatını taşıyan havacılık mühendisi John Kim’i getirdi. Üçlü, Ekim 2021’de Hubble Network’ü resmen kurdu ve Y Combinator’ın Winter 2022 kohortuna katıldı.
Haro, “Üçümüz de, kullanıma hazır herhangi bir Bluetooth çipini doğrudan bir uyduya bağlama ve dünyanın her yerinde çalışacak, çok sayıda pil ve masrafa mâl olacak bu ağı gerçekten mümkün kılma vizyonuyla bir araya geldik” dedi. “Bunun bir dizi harika kullanım durumunun kilidini gerçekten açacağını düşünüyoruz.” Önümüzdeki Ocak ayında dört uydunun fırlatılmasının ardından Hubble, önümüzdeki iki buçuk yıl içinde takımyıldızını toplam 68 uyduya çıkarmayı planlıyor. İlk dört uydu kendi başlarına küresel kapsama alanı sağlayacak olsa da Alex Haro, yerdeki cihazların güncelleme yapabilmesine kadar yaklaşık altı saatlik bir boşluk olacağını söyledi. Haro, takımyıldızın 68 kuşa çıkarılmasının, her 15 dakika arayla, bir adet uydunun tepede olacağı anlamına geldiğini ve bunun da müşteri kullanım durumlarının “büyük çoğunluğu” için yeterli bir güncelleme oranı olduğunu söyledi. Hubble açıkça mevcut Bluetooth cihazlarını hedefliyor olsa da (ki bunların milyarlarcası dünyanın her yerinde zaten mevcut) Alex Haro, şirketin ağının geliştiricileri henüz var olmayan uygulamalar oluşturmaya teşvik edeceğinden emin. “Nihayetinde, eğer bu ağ gerçekten varsa, en büyük müşterilerimizden bazılarının bu tür cihazlar üretemedikleri için henüz dahil olmadıklarını düşünüyoruz” dedi.