Google, I/O 2025’te bir dizi AI aracını tanıttı: “Kod üretimi için Jules, video oluşturma için Veo 3 ve aylık 250 dolarlık AI Ultra aboneliği.” Ancak, göz alıcı demoların arasında bir soru akıllarda kaldı: “Bu araçlar gerçekte kimin için?” 2018’in çığır açan, kullanıcı odaklı yenilikleri (Night Sight, Call Screening ve Duplex) aksine, bu yılki duyurular gerçek dünyadaki sorunlara çözümden çok, “yapay zeka için bir sergi” gibi göründü.
Pratik Yapay Zekanın Altın Çağı
2018’e geri dönelim. Google’ın yazılımları devrim niteliğindeydi. Night Sight, donanım sınırlamalarını aşmak için hesaplama sihrini kullanarak akıllı telefon fotoğrafçılığını dönüştürdü. Call Screening, robot aramaları mizah ve kullanışlılık ile ele alırken, Duplex randevu alma gibi zahmetli işleri halletti. Bu araçlar sadece işe yaramakla kalmadı, sektörleri yeniden şekillendirdi. Rakipler, Night Sight’ın düşük ışıkta yarattığı mucizeyi taklit etmek için yarışa girdi ve bugün, uygun fiyatlı telefonlar bile benzer özelliklere sahip. Google’ın yapay zekası sadece akıllı değildi, aynı zamanda düşünceliydi ve kullanıcıların çözülemeyeceğini düşündüğü sorunları ele alıyordu.
Google Normal Kullanıcılara Hitap Etmeyebilir
Bu yılın açılış konuşmasına hızlıca geçelim. Google Meet’teki canlı çeviri pratikliği ile takdir toplasa da, niş ürünler tarafından gölgede kaldı. Video oluşturucu Veo 3, metin komutlarından 30 saniyelik klipler vaat ediyor. Bu, içerik oluşturucular için yeni bir özellik olabilir, ancak “dönüştürücü” sayılmaz. AI kodlama asistanı Jules, geliştiricileri hedefliyor, ancak GitHub Copilot gibi rakipleri bu alanda hâlihazırda mevcut. Öte yandan, Google’ın chatbot destekli arama motoru AI Mode, yenilikten çok, zayıflayan arama motoru için bir yama gibi görünüyor. Peki görmezden gelinen sorun ne? Elbette maliyet. Google’ın “sınırsız erişim” olarak pazarlanan aylık 250 dolarlık AI Ultra planı, kurumsal ve ileri düzey kullanıcılara yöneldiğinin sinyalini veriyor. Bu fiyat, ChatGPT’nin en üst düzey planından bile pahalı. Hayal kırıklığı yaratan demolarla birleştiğinde mesaj açık: “Google’ın en gelişmiş yapay zekası galiba günlük kullanıcılar için değil.”
Yolunu Kaybeden Bir Şirket
Etkinliğin garip kurgusu endişeleri daha da derinleştirdi. Milyarlarca kişi tarafından kullanılan bir işletim sistemi olan Android, günler öncesinden kaydedilmiş bir yayına mahkum edildi. Bunun yerine Google, artırılmış gerçeklik alanındaki hedeflerini yeniden canlandırmak için Android XR’ı öne çıkardı. Bu alan, Apple’ın Vision Pro’sunun bile ana akım pazarda yer bulmakta zorlandığı bir alan. Google Glass ile paralellikleri göz ardı etmek zor: “Gereklilikten çok, yeniliği ön plana çıkaran bir başka çılgın proje.” Bir de aramanın geleceği olarak lanse edilen “AI Mode” var. Ancak sohbet robotları, işlevsel arama motorlarının yerini alamaz. Google’ın kendi AI Overviews hatalarıyla bu yılın başlarında kanıtlandığı gibi (pizzaya yapıştırıcı sürme tavsiyesi gibi), üretken yapay zeka hata yapmaya meyillidir. Google, spam ile tıkanmış arama dizinini düzeltmek yerine, kullanıcılardan halüsinasyon cevaplar verebilecek bir sohbet robotuna güvenmelerini istiyor. Bu riskli bir bahis, özellikle de perplexity.ai gibi rakipler yapay zekayı gerçek zamanlı, alıntı odaklı sonuçlarla birleştirirken.
Yapay Zeka Bir Araç Mı Yoksa Amaç Mı?
Google’ın gidişatı daha geniş bir soruyu gündeme getiriyor: “Yapay zeka bir araç mı yoksa amaç mı?” 2018’de makine öğrenimi bir amaca hizmet ediyordu. Fotoğrafları iyileştirmek, aramaları yönetmek, görevleri basitleştirmek. 2025’te yapay zekanın kendisi “amaç” haline geliyor. Peki sonuç? Günlük ihtiyaçlardan kopuk hissettiren ürünler.
Değişen niyetler:
- 2018: “Yapay zeka hayatınızı nasıl iyileştirebilir?”
- 2025: “Hayatınız yapay zekamıza nasıl uyum sağlayabilir?”
Değişim hissedilir. Google’ın üretken yapay zekaya olan takıntısı, geçmişinden aldığı önemli bir dersi gözden kaçırıyor: “Teknoloji, teknik olarak etkileyici olduğu için değil, sorunları çözdüğü için yankı uyandırır.”
Yapay Zeka ve Gelecek
Tüm umutlar kaybolmuş değil. Meet’in canlı çeviri gibi özellikleri, Google’ın hala yapay zekayı kullanışlılıkla birleştirebileceğini kanıtlıyor. Ancak yenilikçi üstünlüğünü geri kazanmak için şirketin odak noktasını yeniden belirlemesi gerekiyor. Günümüzün sorunlarını çözen bir AI düşünün: “Sosyal medya algoritmalarını arındırmak, platformlar arası uygulama entegrasyonunu basitleştirmek veya deepfake’lerle mücadele etmek.” Ancak şimdilik Google’ın vizyonu içe dönük görünüyor; hizmet ettiği insanlardan çok kendi yeteneklerine hayran bir şirket. I/O 2025, beklenmedik bir Android XR demosu ile sona ererken, insan merak etmeden duramıyor: “Google geleceği mi inşa ediyor, yoksa kendi kuyruğunu mu kovalıyor?” Cevap, Google’ın herkesin bildiği bir isim olarak kalıp kalmayacağını veya yapay zeka aşırılığının ibretlik bir örneği haline gelip gelmeyeceğini belirleyebilir.