Uber ve Lyft sürücülerinin öfkeli yolcular tarafından saldırıya uğradığını gösteren rahatsız edici araç kamerası videoları eksik olmuyor ve görüntüler olaydan sonra suçluları kovuşturmak için kullanılabilse de Bosch, yetkililerle kendileri iletişime geçemeseler bile bir olay sırasındaki yolculuk paylaşımı, sürücülerinin daha güvende kalmasına yardımcı olabilecek yeni bir araç kamerası geliştirdi.
Sadece haftalık alışverişe çıkarken araç kullanıyor olsanız bile, ön cama monte edilen bir kameraya yatırım yapmak kötü bir fikir değildir, çünkü yolda ne tür sürücülerle karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz. Bu cihazlar tarafından otomatik olarak yakalanan ve depolanan görüntüler, yolda bir kazaya veya olaya karışmanız durumunda yasalara hatalı olmadığınızı kanıtlamanızı kolaylaştırabilir.
Bosch RideCare, aracın dışında çarpışma gibi bir kaza veya olay tespit edildiğinde çekilen görüntülerin otomatik olarak depolanmasını ve zaman damgası vurulmasını tetikleyecek hareket ve gürültü sensörleri de dahil olmak üzere standart araç kamerası işlevselliğini içerir. Ancak gece karanlığında bile çalışan öne bakan bir kameraya ek olarak, RideCare araç kamerası aracın içini yakalayan ikinci bir kameraya sahiptir, bu da sürücünün durumunu ve itibarını etkileyebilecek, dolayısıyla belirli bir araç paylaşım hizmetinden para kazanma yeteneklerini etkileyebilecek bir yolcu ile bir anlaşmazlık meydana geldiğinde reddedilemez kanıt isteyen araç paylaşım sürücüleri için idealdir.
Daha da önemlisi, RideCare araç kamerasının sürücünün fiziksel güvenliğini de artırma yeteneğidir. Yerleşik algoritmalar, araç içindeki kameraların “tehlikeye girmesi veya engellenmesi” durumunda bir uyarı tetikleyebilir, ancak sürücüye ayrıca, operatörlerin araç kamerasının her iki kamerasından canlı yayınlara anında erişim sağladığı Bosch’un 7/24 çalışan çağrı merkezine acil durum çağrısını etkinleştirmek için (güvenilir hücresel bağlantıya sahip bir yerde araç kullandıkları varsayılarak) basılabilen gizli ve kablosuz bir SOS düğmesi de sağlanıyor. Operatörler daha sonra acil servislerle iletişime geçilmesi ve aracın bulunduğu yere yönlendirilmesi gerekip gerekmediğini değerlendirebiliyor.
General Motors’un OnStar’ı gibi hizmetler daha iyi bilinse de, Bosch aslında 2012’den beri 50’den fazla ülkede kendi acil çağrı merkezlerini işletiyor ve dünya çapında 27 milyondan fazla araç şirketin acil servislerine bağlanıyor. Başka bir deyişle, bu Bosch’un yeni bir girişimi değil, 911’i aramak için telefona uzanmanın güvenli olmadığı veya fiziksel olarak tek bir yardım düğmesine basmaktan daha fazlasını yapamayacakları olaylarda kendilerini bulabilecek olan araç paylaşımı sürücülerine benzersiz faydalar sağlayan köklü bir mevcut hizmetin genişletilmesidir.
