Yapay zeka destekli bu konsept otomobil, canlı, renk değiştiren bir ‘E Ink’ kaplama ve tüm ön camı dolduran bir AR ekranı sergiliyor. Arkadaşınız olmak isteyen konsept otomobil Dee ile tanışın. BMW’nin hem fiziksel hem de dijital dünyada araçlarla etkileşim kurma şeklimizin geleceğine ilişkin vizyonu. BMW i Vision Dee (ya da Dijital Duygusal Deneyim) konsepti, BMW tasarım özelliklerinin ipuçlarını taşıyan kompakt bir elektrikli sedan; örneğin çift böbrek ızgarası, Hofmeister kıvrımı ve 2002’ye özgü üç kutu tasarımı.
Basitleştirilmiş estetik, konseptin hareketsiz durumunda çok fazla görsel beyaz alan bırakıyor ve tasarımın dijital unsurlarının öne çıkması için bir tür boş sayfa sunuyor. Sürücü araca yaklaştığında, konsept sahibinin kimliğini doğrulayan biyometrik sensörlerle uyanır.
Böbrek ızgarası, Dee’ye yerleşik yapay zeka asistanıyla etkileşime girdikçe hareket eden ve değişen animasyonlu gözler (veya BMW’nin dediği gibi, ikili fiziksel ve dijital yapıları nedeniyle “phygital simgeler”) veren E Ink ekranlarını entegre ediyor. Evet, Dee ile sadece otomobilin içindeyken değil, kaldırım kenarından ve bir akıllı telefon uygulaması aracılığıyla uzaktan da konuşabilirsiniz; komutları dinleyecek ve yanıtlayacaktır. Asistan, bir sürücü olarak sizi tanıyacak ve bilgi-eğlence sisteminde görünen proaktif önerilerde bulunarak bir tür dijital yardımcı pilot görevi görecek.
Alexa veya Siri gibi diğer dijital asistanlar gerçekçi bir tonda konuşurken, BMW Dee’yi şımarık bir kız olarak hayal ediyor. BMW’nin CES açılış konuşmasındaki ilk gösterimde, asistanın neşeli, bazen alaycı kişiliği BMW Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Zipse, Kara Şimşek’in KITT’i, Aşk Böceği Herbie ve hatta Terminatör’ün kendisi Arnold Schwarzenegger ile çok insani etkileşimlerle vurgulandı. (Sunumun sesi sahne arkasında bir insan oyuncu tarafından sağlandı; yapay zeka teknolojisi henüz yeterince gelişmiş değil ve BMW sadece nereye gitmek istediğini gösteriyor) Vision Dee’nin E Ink gözleri (ve Hofmeister kıvrımını vurgulayan yan camlardaki bir parça süs) tanıdık tek renkli ekranlardır. Geçen yılki CES’te tanıtılan E Ink iX Flow konseptine benzer ancak konseptin dış yüzeyinin geri kalanı 32 renge kadar anında geçiş yapabilen yeni tam renkli E Ink teknolojisi ile kaplanmıştır. Ayrı ayrı kontrol edilen 240 segmente bölünmüş olan bu teknoloji, sürüşünüzü özelleştirmek için anında desenler ve çok renkli şemalar oluşturmanıza olanak tanıyor. BMW, E Ink’in düşük güç tüketimi (yalnızca durum değiştirirken akım çeker) ve yüksek gün ışığı görünürlüğünün onu akülü elektrikli otomobiller için bile ideal hale getirdiğini söylüyor.
Kabinin iç tasarımı, kokpitin dijital unsurlarının öne çıkmasını sağlayan “beyaz tuval” temasıyla basitliğini koruyor. Fiziksel ekranlar yok, çok az düğme ve baştan sona ölçülü bir malzeme kullanımı var. BMW’nin gelecek vizyonunda sürüşün hala ön planda olduğunu görmekten memnunum. Vision Dee, sürücünün ellerinin en doğal olarak düştüğü yerde jantın daha ergonomik bir şekilde kavranmasını sağlayan dikey kol tasarımına sahip bir direksiyon simidine sahip. Direksiyon, sesli komutlarla birlikte teknolojiyi kontrol etmenin birincil yolu olan “phygital” dokunsal başparmak kontrollerini koruyor.
Ön camın tamamı bir ekran olduğu için konseptin gösterge paneli ekranı yoktur. BMW i Vision Dee, sürücünün seçebileceği beş daldırma seviyesine sahip tam genişlikte bir AR (Artırılmış Gerçeklik) baş üstü ekranına ve gösterge panelinde dokunmaya duyarlı bir ‘Karma Gerçeklik Kaydırıcısına’ sahip.
Seviye 1 en az müdahaleci moddur, görüntülenen bilgileri ön camın alt kısmı boyunca ince bir sıra ile sınırlandırır ve sadece sürüş için gereken temel bilgileri içerir. Hız, sınırlı navigasyon bilgileri vb. Seviye 2 ve 3’e yükselmek HUD’un boyutunu artırarak iletişim bilgileri veya daha ayrıntılı navigasyon gibi daha fazla şeye yer açar. Seviye 4, rotanızı yolun görüntüsüne bindiren artırılmış gerçeklik navigasyonu gibi işlevler için daha da fazla görsel alan kaplıyor.
‘Karma Gerçeklik’ Seviye 1’den 4’e kadar sürücünün etrafında tasarlanmıştır. Sonuçta bir direksiyon simidi mevcut. BMW, Dee’yi çoğu zaman bir insanın kullanmasını beklemekte ve istemektedir. Bu nedenle, sürükleyicilik seviyesi yükselse bile, bu modlar otomobil üreticisinin “eller direksiyonda, gözler yolda” felsefesi göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır.
Karma Gerçeklik Seviye 5’te sanal dünya, ön camın tamamını kaplayarak ve pencerelerin geri kalanını karartarak gerçek dünyayı neredeyse tamamen gizleyebilir. Trafikte önünüzdeki araca bakmak yerine dijital ortamları görüntüleyebilir veya konferans görüşmeleri yapabilirsiniz. Bu daldırma seviyesi otonom sürüş düşünülerek tasarlanmıştır, ancak bu teknolojinin BMW M Karma Gerçeklik yarış simülatörünün gözlüksüz bir versiyonu için kullanıldığını görebiliyoruz. BMW’nin i Vision Dee’yi üretme planı yok, ancak burada vurgulanan teknolojileri yakın gelecekte üretim araçlarında görebileceğimizin ipuçlarını veriyor.