Yeni bir araştırma, Mars’a göreve giden astronotların kalıcı böbrek hasarı yaşayabileceğini ortaya koydu. University College London (UCL) bilim insanları tarafından yürütülen araştırmada, daha önce Ay’a yolculuk yapmış olan 24 astronotun sağlık kayıtları analiz edildi. Bulgular, bu uzay yolcularının ağrılı böbrek taşları geliştirebileceğini ve hatta diyalize ihtiyaç duyabileceğini gösteriyor. Çalışma Nature Communications dergisinde yayımlandı. Ortaya konan çalışma, bugüne kadar uzay uçuşlarında böbrek sağlığına ilişkin yapılan en büyük analiz olup, ticari astronotlara ilişkin ilk sağlık veri setini de içermektedir. Araştırma ekibi, böbreklerin uzay yolculuğuna nasıl tepki verdiğini araştırmak için çeşitli deneyler ve analizler gerçekleştirdi. Araştırmada 20 çalışma kohortundan alınan veri ve örnekler kullanıldı. Sonuçlar, hem insan hem de hayvan böbreklerinin uzay koşullarına göre ‘yeniden şekillendiğini’ göstermektedir. Yapılan çalışmanın raporu, kalsiyum ve tuz dengesinin ince ayarından sorumlu bazı böbrek tübüllerinin uzayda bir aydan kısa bir süre kaldıktan sonra küçülme belirtileri gösterdiğini ortaya koyuyor.
Bu durum, böbreklerin, tuzları işleme şeklinin uzay uçuşu ile temelden değiştiğini ve muhtemelen böbrek taşı oluşumuna birincil katkıda bulunduğunu göstermektedir. En endişe verici bulgu ise; 2,5 yıl boyunca galaktik kozmik ışını (GCR) taklit eden radyasyona maruz kalan farelerde, kalıcı böbrek hasarı ve işlev kaybı görülmesidir. University College London (UCL) Böbrek Tıbbı Bölümü Londra Tüp Merkezi’nden çalışmanın başyazarı Dr. Keith Siew, böbrekleri korumak için yeni yöntemler bulunmadığı takdirde Mars’a üç yıllık bir gidiş-dönüş yolculuğuna çıkacak astronotların diyalize ihtiyaç duyabileceği uyarısında bulundu. Böbreklerde radyasyon hasarı belirtileri ortaya çıktığında, yetmezliği önlemek için muhtemelen çok geç olacağını vurguladı. Bu da, astronot ve görevinin başarısı için felaket olabilir. Londra Tüp Merkezi’nden çalışmanın kıdemli yazarı Profesör Stephen B. Walsh, uzay görevlerinde böbreklerin korunmasının önemini şiddetle vurguladı. Stephen Walsh, kalkanların, böbrekleri galaktik radyasyondan koruyamayacağını, ancak böbrek biyolojisindeki ilerlemelerin uzun uzay yolculukları için teknolojik ya da farmasötik önlemlere yol açabileceğini belirtti. Bu ilaçlar, böbreklerinin daha yüksek dozda radyoterapiyi tolere etmesini sağlayarak Dünya’daki kanser hastalarına da fayda sağlayabilir.