Karolinska Institutet araştırmacıları tarafından Lancet HIV’de yapılan yeni bir çalışmaya göre, antiviral ilaçlar, Tanzanya gibi HIV hastasının yüksek olduğu düşük gelirli bir ülkede bile annelerin HIV (Aids) enfeksiyonunu çocuklarına geçirme riskini neredeyse tamamen azaltıyor. Bu keşif, Dünya Sağlık Örgütü‘nün enfeksiyonun anneden çocuğa yayılmasını ortadan kaldırma hedefine ulaşma umutlarını artırıyor.
BM kuruluşu UNAIDS, Tanzanya’da HIV (Aids) pozitif annelerden doğan çocukların yüzde on birinin anne karnında, doğum sırasında ya da anne sütü yoluyla HIV ile enfekte olduğunu tahmin ediyor. Ancak yeni çalışmaya göre bu sayı büyük olasılıkla gerçekte çok daha düşük. Araştırmacılar, Afrika‘nın en büyük şehirlerinden biri olan Tanzanya’nın Darüsselam kentindeki çeşitli sağlık merkezlerinde 13.000’den fazla HIV pozitif hamile kadını inceledi. Kadınlara 2015 ve 2017 yılları arasında doğum bakımı yoluyla antiviral tedavi sunulmuştur.
Sadece 159 Bebek Enfekte Oldu
Kadınlar, çoğu emzirmeyi bıraktığında doğumdan sonraki 18 ay boyunca takip edildi. Araştırmacılar annelerin çocuklarını incelediklerinde, 13.000’den fazla bebekten sadece 159’unun 1,5 yaşına kadar HIV ile enfekte olduğunu keşfetmişlerdir. Hata payı dikkate alındığında, bu yüzde 1,4’lük bir risk anlamına gelmektedir. Enfeksiyon riski, hamileliğin son dönemlerinde bakım arayan ya da ilerlemiş HIV virüsü taşıyan kadınlar arasında iki kattan daha yüksekti. Buna karşılık, hamile kaldıklarında zaten HIV tedavisi almış olanlarda enfeksiyon riski sadece yüzde 0,9’du.
Erken Teşhis Önemli
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) hedefi, HIV (Aids) enfeksiyonunun anneden çocuğa geçişini ortadan kaldırmaktır ve 2012’den bu yana HIV’li tüm hamile kadınların ömür boyu antiviral tedaviye başlaması gerektiğine dair yeni tavsiyeler getirilmiştir. Bu durum, kaynakların yetersiz olduğu ülkelerde bile enfeksiyonun anne ve çocuk arasında bulaşma riskinde keskin bir azalmaya yol açmıştır.
Karolinska Enstitüsü Küresel Halk Sağlığı Bölümü’nde HIV odaklı küresel bulaşıcı hastalık epidemiyolojisi klinik profesörü ve çalışmanın sorumlu yazarı Anna Mia Ekström, “Bununla birlikte, erken HIV teşhisini iyileştirmek, takip önlemlerini optimize etmek ve genç annelere uzman desteği sunmak hala önemlidir” diyor.
Çalışma, eksik takip ve eksik veriler gibi düşük kaynaklı sağlık sistemlerinde tipik olabilecek zorluklar ve HIV ile bağlantılı damgalama gibi risk faktörlerinin nadiren veya hiç rutin olarak araştırılmaması nedeniyle sınırlıdır. Anna Mia Ekström, “Ancak bu çalışma, bebeğin emzirme döneminin sonuna kadar takip edildiği, anneden çocuğa HIV bulaşma riski konusunda Afrika’dan yayınlanan en büyük kohort çalışmalarından biridir” diyor. Çalışma SIDA (İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı) tarafından finanse edilmiştir.