Erişilebilirlik topluluğundaki pek çok kişinin size söyleyeceği gibi, kapsayıcı tasarım “bir kerede bitecek” bir çaba değildir. Yeni ürünler ve hizmetler üretilirken, farklı ihtiyaçları ya da engelleri olan kişilerin dışarıda bırakılmamasını sağlamak için sürekli ve devam eden bir çabadır. Bir teknoloji portalı, son üç yıldır, düzenli yayınlarına ek olarak, Apple, Amazon, Google, Microsoft ve Meta gibi en büyük şirketlere odaklanarak, teknoloji endüstrisinde erişilebilirlik topluluğunu etkileyen gelişmeleri inceleyen bir rapor hazırladı. Elbette, Uber, Airbnb, Netflix ve daha fazlası gibi dikkate alınması gereken pek çok başka büyük şirket var. Ancak seçilen altı şirketin sektör üzerinde büyük bir etkisi var.
Geçtiğimiz yıl, Microsoft’un ‘Kapsayıcı Teknoloji Laboratuvarı’nın açılması gibi gelecekte daha erişilebilir tasarımların önünü açabilecek önemli gelişmelere tanık olduk. Ekim ayında Illinois Üniversitesi (UIUC), yapay zeka algoritmalarının nadiren dikkate aldığı atipik konuşma kalıplarına sahip kişiler için ses tanımayı iyileştirmek amacıyla Amazon, Apple, Google, Meta ve Microsoft ile bir ‘Konuşma Erişilebilirliği Projesi’ üzerinde ortaklık kurdu. Ancak Elon Musk’ın Twitter’daki erişilebilirlik ekibini dağıtması gibi büyük aksilikler de yaşandı. Sektörün dört bir yanında, erişilebilir ürünlere ve tasarıma genel olarak daha fazla ilgi gösterildiğini gösteren haberler gördük. LinkedIn’in mühendislikten sorumlu başkan yardımcısı Erran Berger’e göre, son bir yılda “erişilebilirlikle ilgili içgörülerini, fikirlerini paylaşan ve birlikte sorun çözen insanlarda” yüzde 33’lük bir artış oldu. Berger, bunun “iş başlığında ‘erişilebilirlik’ kelimesi geçen ABD’deki yıllık toplam iş ilanı sayısında önemli bir artışla” örtüştüğünü söyledi. LinkedIn verileri bu ilanların “Eylül 2019’dan bu yana yüzde 171 arttığını” gösteriyor.
Bu artan ilgi tüm teknolojiye nüfuz etti. Örneğin ‘Comcast’ geçen yıl ‘Xfinity’ büyük düğmeli sesli uzaktan kumandasını piyasaya sürerken, popüler sohbet uygulaması ‘Discord’, Windows uygulamasını yüksek kontrast modunu destekleyecek şekilde güncelledi ve iOS’ta görüntü için alt metni etkinleştirdi. Ayrıca, engellilerin dünyayla daha iyi etkileşim kurmalarına yardımcı olmak için giyilebilir cihazlar ve işitme cihazları gibi ürünler üreten çok sayıda yeni girişim vardı. Erişilebilirlik topluluğunun “hakkımızda hiçbir şey, biz olmadan olmaz” mantığını takip eden daha kapsayıcı bir tasarım süreci için çağrı yapmaya devam ederken, hangi şirketlerin başarılı olduğunu ve hangilerinin farklı ihtiyaçları olan insanları dikkate almakta başarısız olduğunu görmek için zaman ayırmaya değer.
Amazon
Bu listedeki çoğu şirket gibi Amazon da daha iyi erişilebilirlik sunmak için çeşitli kategorilerdeki bir dizi ürününü güncelledi. Örneğin, ‘Echo Show’lara hareket desteği ekleyerek, kullanıcıların zamanlayıcıları el sallayarak ya da avuçlarını açık tutarak kapatmalarına olanak tanıdı; böylece alarmları susturmak için seslerini kullanmak istemeyenler ya da kullanamayanlar bunu cihaza dokunmadan yapabilecekler. Ayrıca ‘Fire TV’ platformuna işitme cihazları için ses akışı desteği ekledi ve Fire tabletlerindeki ‘Tap To Speech’ (veya Tap To Alexa) özelliğini Echo Show ekranlarına getirdi.
Amazon ayrıca ürünlerini bunlardan faydalanabilecek topluluklara ulaştırmak için çeşitli kuruluşlarla işbirliği yaptı. ‘Home For Our Troops’ ve ‘Gary Sinise Vakfı’na Echo, Ring ev güvenlik cihazları ve daha birçok ürün bağışlayarak bu ürünlerin gazilere ulaştırılmasına yardımcı oluyor. Şirket ayrıca Hindistan’daki ‘Ulusal Körler Derneği’ ile birlikte çalışarak yerel okul bölgelerine Echo cihazları veriyor, böylece görme engelli çocuklar için öğretim yardımcıları olarak kullanılabiliyorlar.
Birçok yeni Alexa özelliği de erişilebilirlik avantajlarına sahip. Örneğin; ‘Kişi’ ve ‘Paket’ duyuruları, uyumlu Ring kameranız veya görüntülü kapı ziliniz, bir kişi veya paket algıladığında Alexa mobil uygulaması, Echo Show, Fire TV veya Fire Tablet aracılığıyla size haber verir. Bu şekilde, görsel veya işitsel ipuçlarıyla uyarılmayı seçebilirsiniz. En yeni Echo Dot’ta yerleşik bir ivmeölçer, medya oynatmayı duraklatmak, devam ettirmek, alarmları ertelemek veya zamanlayıcıları ve aramaları sonlandırmak için hoparlörün üst kısmına dokunmanıza olanak tanır. Bu, konuşma bozukluğu olanlara cihazla etkileşim kurmanın alternatif bir yolunu sunuyor. Amazon’un uzaktan bakım hizmeti ‘Alexa Together’ın da, kullanıcıların yaşlanan sevdiklerine bakmak için daha fazla aile üyesi eklemelerine olanak tanıyan ve birincil bakıcıların koğuşları için uzaktan rutinleri ayarlamalarını sağlayan güncellemeler aldığını da belirtmek gerekir.
Ekim ayında şirket, bir Amazon çalışanının ve engelli kişilerin Alexa, Fire TV ve daha fazlasında erişilebilirlik özelliklerini kullandığı videoları içeren yeni bir kampanya yayınladı. Ayrıca, araçlarının keşfedilmesini kolaylaştırmak için erişilebilirlik ana sayfasını yeniden tasarladı. Ve bu raporun önceki baskılarında da belirtildiği gibi, şirketin risk sermayesi kolu (Alexa Fonu) bazıları erişilebilirliği iyileştirmek için ürünler üzerinde çalışan girişimlere yatırım yapıyor.
Apple
Erişilebilir ürünler üretme konusunda köklü bir lider olan Apple, çok fazla şey yapmamasına rağmen geçtiğimiz yıl iyi işler yapmaya devam etti. Şirket, 19 Mayıs ‘Küresel Erişilebilirlik Farkındalık Günü’nde (GAAD) iPhone’lar için yeni bir kapı algılama özelliğini duyurdu. Bu özellik, giriş yollarını tespit ederek ve üzerlerindeki işaretleri ya da kelimeleri okuyarak görme engelli veyahut az gören kişilere yardımcı oluyor. Şirket aynı zamanda, bedensel engeli olan kişilerin iPhone’un yardımcı özelliklerini kullanarak akıllı saatlerini kontrol etmelerini sağlayan ‘Apple Watch Mirroring’i de tanıttı. Bu özellikler arasında ‘Sesle Denetim’, ‘Anahtarla Denetim’, kafa takibi, ses eylemleri ve harici ‘Made For iPhone’ girişleri yer alıyor.
Apple ayrıca iPhone, iPad ve Mac’e, aygıtta oynatılan tüm içeriklerin yanı sıra gerçek dünyadaki insanların konuşmalarını da yazıya döken ‘Canlı Altyazılar’ı getirdi. Mac’teki aramalar için ‘Canlı Altyazıları’ kullananlar, ayrıca bir yanıt yazabilir ve bunun arayanlara yüksek sesle söylenmesini sağlayabilirler. Ayrıca ‘VoiceOver’ ekran okuyucusuna 20 yeni dilin yanı sıra sesler ve yerel ayarlar da ekledi.
Diğer özellikler arasında, kullanıcıların başka bir kişiden bir oyun karakterini kendileriyle birlikte kontrol etmesini istemelerini sağlayan ‘Buddy Controller’ ve asistanın yanıt vermeden önce ne kadar bekleyeceğini ayarlamak için ‘Siri Pause Time’ yer alıyor. Şirket ayrıca ‘Ses Tanıma’ özelliğini de güncelleyerek benzersiz bir kapı zili ya da alarm gibi özel sesleri de tanımlayabilecek ve daha iyi okunabilirlik için ‘Apple Books’ uygulamasına yeni temalar, yazı tipi ve satır özelleştirmeleri ekledi. GAAD’da burada ayrıntılı olarak anlatılamayacak kadar çok sayıda başka küçük güncelleme de duyuruldu, ancak tam bir liste şirketin web sitesinde bulunabilir. Apple, ‘Uluslararası Engelliler Günü’ olan 3 Aralık’ta yardımcı özelliklerini sergileyen bir kısa film yayınladı. Video iyi karşılandı ve yalnızca engelli insanların, ”i-cihazlarını” hayatlarını yaşamak için kullanabilecekleri yolları vurgulamaya yardımcı olmakla kalmadı, aynı zamanda daha az bilinen bazı özellikleri daha geniş bir kitleye tanıttı.
Google temelde internettir, bu nedenle erişilebilirliğe katkısı özel bir önem taşımaktadır. Ürün portföyü akıllı telefonlar, hoparlörler, ekranlar, tarayıcılar, uygulamalar, e-posta, arama ve daha fazlasını kapsayan çok çeşitli olduğundan, şirketin erişimi çok büyüktür. Bu aynı zamanda Google’ın genellikle bu listedeki diğer tüm isimlerden çok daha fazla güncelleme yaptığı anlamına geliyor. Android, Pixel, Chrome, Arama ve daha birçok uygulamada şirket, ekran okuyucuları, altyazı ve alt metin desteği gibi konularda iyileştirmeler yaptı. 2022’deki çalışmalarının çoğu, mevcut özellikleri daha fazla platform ve dili kapsayacak şekilde genişletmekle ilgiliydi. Örneğin Aralık ayında şirket, ‘Project Relate’ standart dışı konuşma tanıma pilot uygulamasının Hintçe’yi de kapsayacak şekilde genişletileceğini duyurdu.
Mayıs ayındaki ‘Küresel Erişilebilirlik Farkındalık Günü’nde Google ayrıca, Android’in ‘Talkback’ ekran okuyucusuna kabartma yazı (braille) ekranlar için kullanıma hazır destek eklediğini ve böylece ayrı bir uygulama yükleme ihtiyacını ortadan kaldırdığını açıkladı. Ayrıca gmail’de ‘alt-text’ desteği ve kabartma yazı (braille) okuyucu kullananlar için ‘Docs’ deneyiminde yapılan ince ayarlar gibi eğitimle ilgili yeni güncellemeleri de duyurdu. Chrome OS’nin kullanımı da geliştirilmiş ses kontrolü ve dikte ile biraz daha kolaylaşırken, ‘Google Meet’ artık kullanıcıların aramalarında birden fazla kişiyi sabitlemelerine izin vererek ASL (Amerikan İşaret Dili) kullananların işaret dili tercümanlarını ve diğer konuşmacıları aynı anda görebilmelerini sağlıyor. Şirket, okunması daha kolay yazı tipleri oluşturmayı bile düşündü.
Google, Pixel 7’yi piyasaya sürdüğünde görme engelli veya az gören kullanıcıların selfie çekmelerine yardımcı olacak bir araç olan ‘Guided Frames’i de tanıttı. Ayrı bir güne bırakılmak ya da bir basın bültenine gömülmek yerine, böyle bir özelliğin bir amiral gemisi telefon tanıtımı sırasında sahneyi diğer önemli noktalarla paylaştığını görmek güzel. Google, engelli topluluğuyla etkileşim kurmaya devam ediyor ve Twitter’daki ‘Erişilebilirlik’ hesabı aracılığıyla ulaşıyor gibi görünüyor. Ağustos ayı itibariyle, Chrome tarayıcısı üzerinde bir araştırma çalışması için disleksi olan öğrencilerle çalışmak istiyordu. Aralık ayında ise İngiltere’de ilk ‘Erişilebilirlik Keşif Merkezi’ni açtı. Bu sosyal yardım ve etkileşim modeliyle Google, “hakkımızda hiçbir şey, biz olmadan olmaz” ilkesine bağlı kalarak erişilebilirlik konusunda anlamlı bir yaklaşıma sahip görünüyor.
Microsoft
Microsoft, 2022 yılında erişilebilirlik konusunda düşünceli ve bütünsel bir yaklaşım sergilemeye devam etti. Engelli topluluğunu tasarım ve fikir üretme süreçlerine dahil etmek için bu yıl ‘Inclusive Tech Lab’i başlatmakla kalmadı, aynı zamanda motor kısıtlamaları olan kişilerin bilgisayarlarını ve telefonlarını daha kolay kullanabilmeleri için yollar sunan yeni bir ‘Adaptive Mouse’ kitini de piyasaya sürdü.
Ancak Microsoft’un, en azından bu listedeki benzerlerine kıyasla, daha geniş bir engellilik ve ihtiyaç yelpazesini göz önünde bulundurma konusunda başarılı olma eğiliminde olduğu görülmektedir. Bu Nisan ayında şirket, kâr amacı gütmeyen ‘Disability:IN’ ile işbirliği içinde bir ‘Nöroçeşitlilik Kariyer Bağlayıcısı’ (NDCC) başlattı. Microsoft, NDCC’nin “nöroçeşitliliğe sahip kariyer arayanlara adanmış” bir iş portalı olarak tasarlandığını söyledi. Otizm, DEHB, disleksi, dispraksi ve Tourette sendromu olanlar da dahil olmak üzere nöroderjik adaylar arayan ABD’li işverenlerin ilanlarını içerecek. Program, nöroçeşitliliğe sahip kişileri “halihazırda nöroçeşitlilik işe alım programlarına kendini adamış şirketlerle” buluşturacak ve NDCC’yi destekleyen şirketler arasında Microsoft, Dell Technologies, Google, HP, Dell Technologies, SAP, CAI, EY ve Spectrum Designs Foundation yer alıyor.
Kariyerden bahsetmişken, LinkedIn ayrıca engelli kişilerin “engellilik ve diğer demografik özellikler konusunda gönüllü olarak kendilerini tanımlamalarına” yardımcı olacak güncellemeleri de duyurdu. Örneğin, insanların profillerine ekleyebilecekleri tanınmış bir beceri olarak “Disleksik Düşünme” eklendi. Güncellemeleri duyuran bir blog yazısında Berger, “Bu örnek, engelliliğin aynı zamanda bir güç ve anlamlı bir farklılaştırıcı olarak görülebileceğini ortaya çıkarıyor” diye yazdı.
Microsoft ayrıca LinkedIn’deki videolar için otomatik olarak oluşturulan altyazıları (şimdilik İngilizce) kullanıma sundu ve platformun reklamlarındaki resimler için alt metni etkinleştirdi. Geçen yıl, görme engelli kişilerin kameralarını kullanarak para birimini tanımlamalarını, metin okumalarını ve yüzleri görmelerini sağlayan ‘Seeing AI’ uygulamasını da güncelledi. Ekim ayında Microsoft, sağlık şirketi ‘Haleon’ ile işbirliği yaparak Centrum, Emergen-C ve Sensodyne gibi ürünlerin barkodlarını tarama özelliğini ekledi. Uygulama daha sonra talimatları, içerikleri ve diğer kritik bilgileri okuyacak.
Meta
Şirketin yeniden markalaşmasından bu yana, Meta hakkında düşünmenin iki ana yolu var: Facebook (ve Instagram ve WhatsApp gibi uygulamalar) ve VR. Mart ayında Instagram, iOS ve Android uygulamalarında videolar için otomatik olarak oluşturulan altyazıları kullanıma sundu ve bu altyazılar varsayılan olarak etkinleştirildi. Mayıs ayında şirket, Facebook ve Messenger’da çıkartmalar için alt metin getirirken, mevcut yardımcı özelliklerinin birçoğunu sergilediği bir erişilebilirlik zirvesine ev sahipliği yaptı. VR tarafında Meta, avatarlara engelli bireyleri daha iyi betimleyen görseller getirdi. Sahibi olduğu VR egzersiz uygulaması ‘Supernatural’, Ekim ayında yalnızca tek bir cihaz kullanabilenlere yardımcı olmak için tasarlanmış yeni bir ‘Tek Kumanda Modu’ başlattı.
Meta ayrıca Şubat ayında bir “programlarda kapsayıcı politikalar tasarlama kılavuzu” yayınladı ve erişilebilirlik, dikkate alınması gereken öneriler listesinde en üst sırada yer aldı. Bunlar şirketin çeşitli platformlarında yer alacak içerikleri onaylarken uygulayacağı kurallar olmasa da, nereden başlayacağını bilemeyen içerik oluşturucular ve geliştiriciler için yararlı bir kaynak. Şirket bu yıl ayrıca ‘Engellilik Eşitliği Endeksi’ tarafından engellilerin dahil edilmesi konusunda çalışılabilecek en iyi yer seçilerek bu onura üst üste beşinci kez layık görüldü. Genel olarak, Meta’nın Metaverse hedeflerini sekteye uğratan sorunlar nedeniyle dikkatinin dağıldığı ve çok az sayıda gerçek yardımcı araç piyasaya sürdüğü görülüyor.
Geçen yılın sonlarında Twitter’ın başına gelen kaosun ortasında, Elon Musk’ın kurum içindeki küçük erişilebilirlik ekibinin içini boşaltması, topluluğa büyük bir darbe indirmiş olabilir. Sağır ve işitme güçlüğü çeken topluluğu dışarıda bırakan çok utanç verici hatalara yanıt olarak 2020’de kurulan Twitter’ın erişilebilirlik ekibi, platformun eksikliklerini gidermek için çalıştı. Yalnızca 2022 yılında Twitter, daha iyi okunabilirlik için yeni simgeler tanıttı, kullanıcıların resim açıklamalarını doldurmaları için hatırlatıcılar ekledi ve emoji kitaplığını engelli kişileri daha iyi temsil edecek şekilde güncelledi.
Twitter ‘A11y’ hesabından, yol haritası ve zaman çizelgesi hakkında aylık güncellemelerle net ve tutarlı bir iletişim görmek de güzeldi. Kasım ayı itibariyle, son ‘#TwitterA11yStatus’ gönderisi, web platformunda klavye kısayollarını devre dışı bırakmak için bir ayar ve altyazılar için geçişler üzerinde çalıştığını belirtti. Ne yazık ki bu, o zamandan beri ekipten gelen son bildirim oldu. Üzücü tarafı ise, Twitter’da erişilebilirliğin geleceği şu anda belirsiz.
Twitter, erişimi sayesinde engelli topluluğu üyelerinin seslerini duyurmaya yardımcı olarak farkındalık ve eğitimin ana akım kitleye yayılmasına yardımcı oldu. A11y’nin ortadan kaldırılmasıyla, platformu daha kapsayıcı ve erişilebilir hale getirmek için yapılan iyileştirmeler durma noktasına geldi. Engelli insanlar için hizmeti bozan sorunları ele alacak kimse olmayabilir. Engelli Twitter kullanıcıları (ve platformun geri kalanı) için görünüm iç karartıcı derecede kasvetli.