Yaygın varsayımların aksine, sağlık hizmeti ortamlarında görülen enfeksiyonların çoğu hastanelerde bulunan süper böceklerden kaynaklanmamaktadır. Son araştırmalar, bu enfeksiyonların genellikle hastaların hastaneye yatmadan önce vücutlarında taşıdıkları bakterilerden kaynaklandığını göstermektedir. Bu keşif, Koli Basili için yapılan adli soruşturmaya benzer bir süreç olan, bu enfeksiyonlardan sorumlu bakterilerin genetik analizine dayanmaktadır. İnsan mikrobiyomundaki bakterileri ishal, zatürre, kan dolaşımı enfeksiyonları ve cerrahi alan enfeksiyonları gibi hastalıklara neden olanlarla karşılaştıran araştırmalar şaşırtıcı bir gerçeği ortaya koyuyor. Çoğu zaman, sağlıklı olduğumuzda zararsız olan kendi bakterilerimiz, hasta olduğumuzda ciddi enfeksiyonların arkasındaki suçlulardır. Science Translational Medicine dergisinde yayınlanan bu bulgu, mevcut teoriyi savunan ve giderek artan araştırmaları desteklemektedir. Cerrahi alan enfeksiyonları, sağlık hizmetleriyle ilişkili enfeksiyonlar arasında önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Hastaneler tarafından uygulanan sıkı önleyici tedbirlere rağmen, bu enfeksiyonlar hala yaklaşık her 30 prosedürden birinde, genellikle tanımlanabilir bir neden olmaksızın ortaya çıkmaktadır. Sağlık Hizmetleri Araştırma ve Kalite Ajansı ile Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nden alınan veriler, bu sorunun zaman içinde iyileşmediğini göstermektedir.
Doktorlar ve bilim insanlarından oluşan bir ekip, tavsiye edilen önleyici protokollere uyulmasına rağmen cerrahi enfeksiyonların neden ortaya çıktığını anlamaya çalıştı. Omurga cerrahisine odaklanan ekip, ameliyat öncesinde 200’den fazla hastanın burun, deri ve dışkısında bulunan bakterileri analiz etti. Bulguları, ameliyat sonrası enfeksiyona neden olan bakterilerin %86’sının genetik olarak ameliyat öncesi hastalarda bulunanlarla aynı olduğunu ortaya koymuştur. İlginç bir şekilde, enfeksiyonların yaklaşık %60’ı ameliyat sırasında verilen profilaktik antibiyotiğe veya insizyon öncesi cilt temizliği için kullanılan antiseptiğe dirençliydi. Bu antibiyotik direncinin kaynağı hastane temelli olmayıp hastalarda halihazırda bulunan mikroplardan dolayı ortaya çıkıyordu. Bu keşif, sağlık hizmeti ortamlarında enfeksiyon yönetiminin karmaşıklığının altını çizmekte ve enfeksiyonların kökenine ilişkin geleneksel varsayımlara meydan okumaktadır. Ayrı bir çalışmada, araştırmacılar hastane lavabolarının çoklu ilaca dirençli bakteriler için üreme alanı olarak hizmet edebileceğini keşfetti. Tokyo’daki bir hastanede yapılan vaka çalışmasında, bir pediatri servisinde uzun süreli bir karbapenemaz üreten Enterobacterales (CPE) salgını rapor edilmiştir. Servisteki tüm lavaboların değiştirilmesine rağmen salgının devam etmesi, tesisat yoluyla bulaşma olduğunu düşündürmektedir. Birkaç ay boyunca sıkı enfeksiyon kontrol önlemleri uygulandıktan sonra salgın nihayet kontrol altına alınmıştır.